"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ile dava dışı kişiler aleyhine açtıkları tasarrufun iptali davası sonunda 2319 ada 11 sayılı parsele ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiğini ancak dördüncü kişi konumunda olan ve taşınmazı elinde bulunduran davalının ihtiyati haciz kararını kaldırtarak dava konusu taşınmazı elinden çıkardığını, bu nedenle tasarrufun iptali davası sonunda verilen kararın infaz edilemediğini öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000.00 TL zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstihkak davasına karşı İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası açılmasına gerek olmadan muvazaa iddiası ileri sürelebilir. İşyeri devrinin muvazaalı olup olmadığının değerlendirilmesi İcra Mahkemesinin görevleri arasındadır. Somut olayda dava konusu haczin yapıldığı Malkara 386 Ada 35 parselde kayıtlı fabrika ve teferruatının 1.2.2008 tarihli borcun doğumundan sonra 3.3.3009 tarihinde davacı 3.kişiye satılmasının muvazaalı olduğu iddia edilerek istihkak iddiasının İİK 44,280/3-4 ve BK 179.maddeler gereğince reddi savunulduğundan bu savunma üzerinde durulması, taraf delillerinin toplanması, anılan maddelerdeki şartların varlığı halinde davacı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....
Köyü, 112 Ada, 7 Parsel sayılı taşınmazın davalı-borçlu ... tarafından davalı eşi ...'a devrine ilişkin 14/04/2009 tarih ve 1405 yevmiye nolu satışın (tasarrufun) Kayseri 3.İcra Müdürlüğü'nün 2012/8528 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere iptaline ve davacı alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesine, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ......
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin mahkemece davanın tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle Konya BAM 3.HD nin 2020/1256 esas 2021/188 Karar sayılı kararına dayanılarak ihtiyati haciz talebi olarak yorumlandığını ve ihtiyati haciz kararı verildiğini, herşeyden önce ihtiyati haciz kararının dayanığı olan tasarrufun iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davasının İİK m277 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini ve bu maddeye göre tasarrufun iptali davasını ancak elinde geçici yahut kati aciz vesikası olan alacaklının açabileceğini, bu açıklamalar ışığında müvekkilinin halihazırda davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından açılan tasarrufun iptali davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dayanağı hukuka aykırı olan ihtiyati haciz kararının da haksız ve hukuk aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece verilen ihtiyati hacze ilişkin itirazın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı ...'ın davacıya verdiği çekin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve davalının taşınmazlarını davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava her ne kadar tasarrufun iptali davası ise de; davaların TTK'nin 780. maddesinde düzenlenen aynı çeke dayalı olarak açıldığı ve asıl sebebin ödenmeyen çekin bedelinin bu yolla tahsiline ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Bu yasal düzenlemeler kapsamında somut olaya dönüldüğünde, yerel mahkemece, davanın İİK 277 ve davamı maddeleri ve/ veya BK 19. Maddesinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmeden, davanın terditli açıldığı göz önüne alınmadan, İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olması halinde dava ön şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda (borcun doğum tarihi, tasarruf tarihinden önce olduğu hususu hariç) her hangibir değerlendirme yapılmadan, davanın esasının incelenmesine geçildiği ve az yukarıda yazılı biçim ve şekildeki bir gerekçe ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Dosyada mevcut resmi akit tablolarına göre; tasarrufun iptali isteğine konu İstanbul İli Şişli İlçesi dahilindeki 1038 ada 63 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 nolu bağımsız bölüm nitelikli dükkandaki davalı borçlulara ait 9/64 'er hissenin 200.000,00'er-TL (toplam 400.000,00- TL) bedelle 23/11/2015 tarihinde T11 Şirketi'ne devredildiği tespit edilmiştir....
Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin 133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....
Mahkemece davanın muvazaa ile borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiği iddiasıyla tasarrufun iptali davası ve taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, tasarrufun iptali davasının amacının tasarrufun paraya çevrilmesi suretiyle alacağın tazmin edilmesi olduğu değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu hali ile davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, incelemeye konu tedbire ilişkin davanın hem aile konutu hukuksal nedenine dayalı (TMK,194) hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı (TBK,19) tapu iptal ve tescil davası olduğu hususu da gözetilerek davacının ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi ve verilecek karar gerekçesinin karışıklığa mahal vermemek için hangi hukuksal sebebe dayandığının denetime açık olacak şekilde gerekçelendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin 26/10/2015 günlü 2015/10107 E-2015/11146 K sayılı ilamında özetle; “Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen icra takip dosyası, bu dosya üzerinden yapılan haciz tutanağının mahkemeye ibraz edilmesi ve ihtiyati haciz kararının temyizi sırasında Dairece verilen karardaki nitelemeye göre her ne kadar davanın BK. 19. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu kabul edilmiş ise de tüm dosya içeriği davanın İİK.nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda mahkemece davanın İİK.nin 277 ve devamı maddelerinde yazılı iptal koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması, davalıların...