Dava dışı ... ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ...’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez....
Dava dışı ... ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ...n’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez....
Dava dışı ... ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ...’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez....
Dava dışı ... ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ... ...’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez....
------------tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da ------- görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde tasarrufun iptali talep edildiğine göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, dava konusu İstanbul İli Beylikdüzü ilçesi Yakuplu Mahallesi 748 ada 5 parselde bulunan taşınmaz ile ilgili davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile davacının alacaklı olduğu Adana 5. İcra Müdürlüğü'nün 2015/2349 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak koşulu ile davacıya cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... Tekstil İth.İhr.San. ve Tic.Ltd.Şti.'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 7.12.2011 tarihinde borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, takip konusu alacağa ilişkin ilamın temyiz aşamasında olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce ve gerçek bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
nun davalı borçlu şirketin eski ortağı olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalılar arasındaki dava konusu tasarrufun takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun davacı tarafından ispatlanmış olmasına, davalı ...'nun takip konusu borcun doğduğu tarihte borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun İİKn 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalı ......
Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı, devredilen şirket hisselerinin devir bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, sunulan belgelerin resmi nitelikte olmadığı ve hisse devrinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilme koşullarından birisi tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Bunun dışında, alacaklının borçluda gerçek bir alacağının bulunması, borçlu hakkında icra takibinin kesinleşmiş olması, borçlunun aciz halini gösteren geçici (İİK md.105) veya Kesin (İİK md.143) aciz belgesinin sunulmuş olması gerekir. Somut olayda, takip konusu borcun, karardan sonra 05.12.2013 tarihinde ödendiği ve takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece davanın kabulüne, 8.836,23 TL faiz alacağının davacı ...’den alınarak davacıya verilmesine ve taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun da iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde hem İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapılan tasarrufun iptali davası hem de asıl alacağına işleyen faizin belirlenerek alacak davasını birlikte açmıştır. Ancak İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olup yargılama usulleri farklıdır. Ayrıca tasarrufun iptali davası ile alacak davası arasında bir bağlantı da bulunmamaktadır. Bu nedenle faize ilişkin alacak davasının asıl davadan ayrılarak bağımsız bir dava olarak incelenip karar verilmesi gerekirken bu dava ile birlikte incelenip karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....