WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iptali davası açma hakkının, alacaklının genel hükümlere (TBK. m. 19) göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası açmasına engel teşkil etmediğini, İİK'ya dayanak açtıkları ve hali hazırda istinaf değerlendirmesinde bulunan dava sebep gösterilerek huzurdaki BK 19 uyarınca açtıkları muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasının usulden reddedilemeyeceğini, İİK 277 uyarınca açılan dava ile TBK 19 uyarınca açılan davanın yasa ve Yargıtay içtihatlarına göre birbiri aleyhinde derdestlik oluşturmayacağını" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava Muvazaa Nedeni Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunulduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi üzerine, ret ara kararının davacı tarafça istinafa taşındığı, istinaf aşamasından davacı taraf vekilinin davadan ve istinaf yolundan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunduğu, yerel mahkemece 15/11/2022 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine yönelik kararın verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nın 349/2. maddesi; "Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ise, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur." şeklindedir....

İcra müdürlüğünün 2016/16947 Esas sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, borçlu adına dosyada taraflarınca haciz edilen taşınmaz bulunmuş ise de söz konusu taşınmazın kamu alacakları ve diğer alacaklarla haciz olup alacağı karşılayacak malvarlığının olmadığını ve aciz halinde bulunduğunu, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini ileri sürerek, öncelikle İİK. 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline, olmazsa TBK. 19. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça öncelikle İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali talebinde bulunulmuştur....

BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır....

Dava, İİK 277 ve TBK 19 maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline ilişkin olup, dava konusu taşınmazın borçlu davalı Kemal'den diğer davalı kardeş İklime'ye 24/10/2014 tarihinde tasarruf edildiği, eldeki davanın ise 5 yıllık İİK 284 maddesindeki hak düşürücü süreden sonra 22/05/2020 tarihinde ikame olunduğu, böylece İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre yönünden süresinin dolduğunun anlaşıldığı, ancak dava dilekçesinde TBK 19'a dayandırıldığından ve TBK 19 maddesinde de herhangi bir zaman aşımı veya hak düşürücü süre bulunmadığından davacının davasının muvazaa yönüyle incelendiği anlaşılmakla, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü...

İlk derece mahkemesince 19/01/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haczin yasal koşulları oluşmadığından ayrıca tasarrufun iptali davalarının niteliği gereği haklılık durumunun yargılama sırasında ortaya çıkacağından bahisle İİK 257 madde uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddine karar verdiği görülmüştür. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının İİK 281/2 maddesinde mahkeme iptale tabi tasarruflara konu olan taşınmazlar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın gerekip gerekmeyeceği mahkemenin takdirindedir. Eğer tasarrufa konu taşınmazlar elden çıkmış ise, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/404 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK M. 19'dan Kaynaklanan Tasarrufun İptali) KARAR : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/404 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK M. 19'dan kaynaklanan tasarrufun iptali) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile tasfiye halinde olan Asya Katılım Bankası A.Ş. Arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Tokat 1.İcra Müd.2011/1484 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sırada dava dışı dava dışı Tasfiye Halinde Asya Katılım Bankası A.Ş.'...

Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277. ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K) Tüm bu anlatılanlardan sonra davacı hem İİK 277 hem de TBK 19. Maddesine dayalı olarak eldeki davayı açmakla TBK 19. Maddesine dayalı açılan davalarda aciz vesikası almadan dava açılabilmesine kaldı ki davacının istinaf aşamasında borçlunun adresinde 10/10/2020 tarihinde haciz yaptıklarına dair aciz vesikası hükmündeki haciz tutanağını sunmuş olmakla acz vesikası olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır....

tasarrufun iptali davası açtığı, bu davanın açılması ve yargılamanın devamı istihkak davasının varlığına bağlı olduğu, somut olayda hatalı olmakla birlikte temyiz edilmeyerek inceleme dışı bırakılarak, istihkak davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yerolmadığına karar verildiğine ve bu durum kesinleştiğine göre artık karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının da konusu kalmayacağından bu dava hakkında da konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verilmesinin gerekeceği, öte yandan davacının tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkemenin ise dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı, Mahkemece, davalı karşılık davacı alacaklıdan tasarrufun iptali davası yönünden karşılık dava olarak devam etmek istemesi halinde davanın konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına, bağımsız olarak tasarrufun iptali davası olarak davaya devam etmek istemesi...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Mahkemece davacı tarafa 6100 sayılı HMK.nın 31. (1086 sayılı HUMK.nun 75/2) maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa Borçlar Kanunun 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal davası olarak mı açtıklarının, davalıların yaptıkları hangi tasarrufun iptalini istedikleri açık ve net bir şekilde açıklattırılması, davalılar arasında hukuki ve fiili irtibatın da bulunduğunun göz önünde tutularak tarafların toplanan ve toplanacak tüm delillerinin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir...

      UYAP Entegrasyonu