HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1429 KARAR NO : 2022/907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/36 ESAS, 2020/212 KARAR DAVA KONUSU : Genel Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
iptali veya muvazaalı işlemin iptali davası açmasının kötüniyet olarak sayılamayacağı, davanın TBK'nın 19. maddesine dayanması nedeniyle davacı alacaklının aciz belgesi sunmasına gerek bulunmadığı, yine bu tür davalarda hak düşürücü ve zamanaşımı süresi savunmasında bulunulamayacağı, davalı borçlunun diğer davalı üçüncü kişinin kızkardeşi ile evli olduğu, dava dosyasına giren belge ve bilgilere göre davalı borçlunun ekonomik durumunun iyi olmadığı, borçlu olduğu ve bu durumun davalı üçüncü kişi baldızı tarafından da bilindiği, davalı borçlunun alacağı karşılar malvarlığı bulunmadığı, davalı üçüncü kişinin bu taşınmaz hissesini satın aldığında, davalı borçlunun diğer alacaklılarının alacağını tahsil edemeyeceğini bildiği, davalı üçüncü kişi bu taşınmazı satın almakla diğer alacaklıların icra takibine geçmesi halinde onların alacağını yasal yollarla tahsil etme hakkını kısıtlamış ve zorlaştırmış olduğu, tasarrufun iptali ve muvazaalı işlemin iptali davalarında diğer takip borçlularının malvarlığının...
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, tasarrufun İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/507 Esas KARAR NO : 2022/1168 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 08/06/2022 KARAR TARİHİ : 26/12/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/01/2023 Davacı vekili tarafından açılan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muvazaalı satıştan kaynaklı gerçekleşen hisse devirleri nedeni ile tasarrufunun iptaline karar verilmesini istemiştir. CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından mahkememizde açılmış olan davada muvazaalı satıştan dolayı hisse devir işleminin iptalinin istendiğini ancak bu muvazaanın ne olduğu nasıl yapıldığının anlaşılamadığını, hisse devirlerinin tamamen yasalarda düzenlenen şekilde yapıldığını ve davacının onayı ile gerçekleştiğini, bu sebeple davanın reddini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise İİK'nun 281/2 Madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmıştır. Örneğin İİK'nın 259. Maddesine göre ihtiyati hacizlerde teminat yatırılması mecburidir. Sadece alacak bir ilama müstenid ise yada ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Yine tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davacının Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/2 sayılı takip konusu alacağı 19/11/2013 tanzim ve 30/12/2013 vade tarihli 421.950,00- TL bonodan kaynaklı olup dava konusu tasarruf 24/05/2012 tarihinde yapıldığından tasarrufun bu borçlardan önce yapıldığı görülmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/15 E sayılı tasarrufun iptali dava dosyasında, davalı tarafın 07.02.2013 tarihli ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz olarak müvekkiline ait taşınmazı haczettirdiğini, haczedilen taşınmazın “İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, ......
Tasarrufun iptali davasının kendine özgü dava şartları; geçici veya kesin aciz vesikasının varlığı, icra takibinin kesinleşmiş olması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve gerçek bir alacağın varlığıdır. 15. Tasarrufun iptali davalarında iptali istenilen tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılmış olması ön koşul olup, dava koşulunun var olup olmadığı belirlenmeden işin esası hakkında hüküm kurulamayacağından, bu husus mahkemece re’sen araştırılır 16. Borç; alacaklının borçludan istemeye yetkili olduğu, borçlunun da yerine getirmek zorunda bulunduğu edimi içeren hukukî ilişkidir. Borç, bu ilişkiyle aynı anda doğabileceği gibi; borç ilişkisinden sonra da doğabilir. Borçlar, niteliklerine göre farklı sınıflandırmalara tabî tutulduğundan borcun doğum tarihleri de kimi zaman bu sınıflandırmalara bağlı olarak değişiklik göstermektedir....
Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. 1- Mahkemece her ne kadar davada aciz vesikası şartı bulunmadığını belirterek karar verilmiş ise de; Davacı iptalini talep ettiği tasarrufun öncelikle İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali olmadığı takdirde TBK 19. Maddesi uyarınca tasarrufun iptalini talep etmiştir....