ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2020/82 ESAS, 2021/93 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı borçlu Halil ile aralarında imzalanan sözleşmeler gereği kullandırdığı krediler nedeniyle alacaklı olduğunu, borcunun ödenmemesi nedeniyle hesapların kat edilerek icra takibine geçildiğini, davalıların alacağın tahsilini engellemek amacıyla aralarında muvazaalı borç ilişkisi düzenleyerek icra takibi yapıp davalı borçlunun maaşına haciz koydurduklarını ileri sürerek tasarrufun iptaline ve cebri icraya yönelik karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılar arasında yapılan muvazaalı işlemlerin TBK 19. maddesine göre iptalini vurgulamış olmaları ve yargılama aşamalarında da iptalini istedikleri tasarrufun İİK 277. vd. dayalı iptal istemine ilişkin olduğuna dair beyanda bulunmamalarına rağmen yerel mahkemece, TBK md. 19 gözetilmeksizin, tasarrufun iptali davasının şartlarından birisi olan aciz vesikasının ibraz edilmediğinden ihtiyati tedbir/haciz taleplerinin yerinde olmadığından bahisle taleplerini reddettiğini, İİK 277 kapsamında tasarrufun iptali ve muvazaa davaları arasında önemli farklılıklardan bir tanesinin muvazaaya dayalı davalarda, davacının icra takibine geçimesine ve aciz belgesi almasına gerek olmayacağını belirterek ara kararının kaldırılıp talepleri doğrultusunda teminatsız olarak ihtiyati tedbir/haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2010/4531 E. , 2010/7592 K."İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 22.09.2008 Nosu : 89-156 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı yan duruşmada davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir....
Maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 19 gereği muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....
Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacı vekili dava dilekçesinde evinin yakınına pusu kurarak kendisini öldürmeye çalışan ve annesi davacı tarafından aleyhine Edirne 1 inci Asliye Hukuk Mahkemesinde manevi tazminat davası açılan davalı T3'ün 00001 mersis numaralı Simetri Yapı Seramik Malzemeleri Ticaret Limited Şirketindeki 1/2 payını, tazminat davalarından kaçabilmek amacıyla muvazaalı biçimde abisine verdiği vekâletname ile tutuklandığı günün ertesi günü kardeşi diğer davalıya devrettiğini ileri sürdüğünün anlaşılması karşısında eldeki davanın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19 uncu maddesi uyarınca muvazaa hukuki olgusuna dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem muvazaa hem de tasarrufun iptali talepli olarak terditli dava açtıklarını, yeterli delil bulunduğunu, muvazaa iddiasının sonuçları ile tasarrufun iptali davasının sonuçlarının farklı olduğunu, ilk derece mahkemesince bu iki davanın sadece muvazaa başlığı altında birleştirildiğini, davanın terditli olarak açıldığı göz ardı edilerek muvazaanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddedildiğini, tasarrufun iptali yönünden değerlendirme yapılmadığını, tasarrufun iptali davası yönünden iptal şartlarının oluştuğunu, taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğunu, bu durumda artık iyiniyetin önemli olmadığını, ayrıca mutad dışı ödeme durumu bulunduğunu, bunun da iptal sebeplerinden olduğunu, ayrıca mahkemenin muvazaa yönünden yaptığı değerlendirmenin de hatalı olduğunu, sunulan sözleşmede taşınmazın emaneten ve şartlı verildiğinin yazılı olduğunu, resmi senette ise satış yazıldığını, bu durumun muvazaayı oluşturduğunu belirterek...
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibinin TBK 19 maddesi uyarınca muvazaalı bir takip olduğu, davacı alacağının tahsilini imkansızlaştırmak amacıyla muzavaalı bir alacağa dayalı muvazaalı bir takip başlatıldığı belirtilerek, bu muvazaanın tespiti, muvazaalı takibin iptali, muvazaa nedeniyle oluşan zararın tespiti ile davalılardan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı talebi, davalı şirketin davalıdan alacaklı bulunmadığını, bu alacağı oluşturduğu iddia edilen tasarrufun ve bu alacağa dayalı başlatılan icra takibinin TBK'nun 19 maddesi kapsamında muvazaalı olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir. Yapılan bu açıklamalar çerçevesinde; davanın konusu itibariyle mutlak ticari dava olmadığı açıktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12.05.2022 NUMARASI : 2020/347 ESAS - 2022/114 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 vd. ile TBK m.19 Dayalı ) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....