Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalının davacı aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası ise davacı borçlu tarafından 3. kişiye satışı yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle İİK'nın 277. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Bu durumda İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan ve görülmekte olan dava ile tasarrufun iptali davasının herhangi bir bağlantısı bulunmadığından işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    İbis'e temlik ettiğini, banka ve diğer davalı ... arasında, temliki gerektirecek bir ilişkinin bulunmadığını amacın davacının lehine olan mahkeme kararının etkisiz hale getirilmesi olduğundan 25.11.2010 tarihli temlik sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiş, davacı vekili 21.01.2013 tarihli dilekçesi ile davanın muvazaalı olarak düzenlenen temlik sözleşmesinin BK'nun 19.maddesine dayalı olarak iptali davası olduğunu belirtmiştir. Davalılar vekilleri, haksız açılan davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, toplanan delil ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemlerin iptaline ilişkindir. Davacının açtığı tasarrufun iptali davası yargılaması sırasında davalı ... AŞ tarafından konulmuş ipotek mevcut olup, bu ipoteğin geçersiz olduğu yönünde bir dava açılmamış böyle bir iddia ileri sürülmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/515 Esas sayılı dosya davanın, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olduğu, dava dilekçesinde TBK'nın 19. maddesine dayanılmamış olduğu görülmektedir. Ancak birleşen dosya davacısı iflas masası tarafından süresinde verilen 01/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın hukuki sebebinin TBK genel muvazaa hükümleri ile İİK 277 maddelerine dayanıldığı ve bedel arttırımı yapılmıştır. Mahkemece 01/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi kapsamında birleşen dava yönünden TBK 'nın 19. maddesi gereğince değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. Açıklanan T5 Masası vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir....

      Mahkemece; “davanın TBK 19’a dayalı muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, öncelikle zaten bu davada olması gereken bir alacak iddiasının davacı tarafça ileri sürülmediği, ayrıca davacı müflis şirketin işyerinde yapılacak hacizlerde her zaman istihkak iddiasını ileri sürebileceği, bu nedenle davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesiyle davacının davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür....

      nin borçludan olan alacağını müvekkili T3 A.Ş.’ye temlik ettiğini, her türlü hak ve alacak ile alacaklı sıfatının müvekkili şirkete geçtiğini, davalı borçlu Nur Dünya Kaplan'ın maliki bulunduğu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi, 141 ada, 46 parsel, 1.kat, 1 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı daire nitelikli taşınmazını, 31/12/2014 tarihinde 8626 yevmiye sayılı işlemle yakını olan davalı T1 devrettiğini, dava konusu devrin muvazaalı olduğunu, yapılan tasarrufun TBK md.19 uyarınca geçersiz olduğunu, dava konusu tasarrufun İİK 280 uyarınca iptali gerektiğini, edimler arasında aşırı fark bulunduğundan İİK 278/III-2 uyarınca da tasarrufun iptali gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin bir güven müessesesi oluşu ve genel hükümlerden (İİK.m.259) farkı olarak tasarrufun iptali davalarında İİK.m.281/2 uyarınca verilecek ihtiyati hacizlerde teminat alma zorunluluğu bulunmayışı nazara alınarak teminatsız olarak tasarruf konusu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hüküm davalılarca yargılama giderleri yönünden istinaf edilmiştir. Davalıların istinaf sebebine göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş bulunmasına karşın yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır....

      Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı halde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür." şeklinde açıklanmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında ise TBK 19.maddesinde tanımlanan muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı kabul edilmiştir....

      Dava, TBK'nun 19. maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/01/2021 tarih ve 2018/392 Esas sayılı dava dosyasından verilen ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

        muvazaalı devirlerin iptali gerekmektiği, devirlerin BK m. 19 uyarınca iptali talebiyle dava açıldığı, mal kaçırma saiki ilk bakışta anlaşılmakta olup, "yaklaşık ispat zaten sağlandığı" açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince ret kararına karşı verilen dilekçe istinaf dilekçesi olarak değerlendirilerek dosya Dairemize gönderilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2020/113 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, TBK'nın 19. maddesindeki muvazaa hukuksal olgusuna dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muvazaa hukuksal olgusuna dayalı olarak davalı (borçlu) T3 tarafından, diğer davalı T5 devredilen 34 XX 650 ve 34 XX 887 plakalı araçların trafik kaydının iptali ile davalı T3 adına tesciline ve araçların trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 14/09/2020 tarihli ara kararı ile, "Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 2.000,00 TL teminat yatırıldığında belirtilen araçlar üzerine ihtiyati tedbir şerhinin konulmasına" karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu