Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim Yargıtay HGK'nun 10/02/2016 gün, 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda, alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek bu davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. İstanbul 6....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2832 KARAR NO : 2022/3105 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/770 ESAS, 2022/309 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK.19.-İİK 277 ve Devamı) KARAR : Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/770 esas, 2022/309 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK.19....

    Dava dilekçesinde alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve taşınmaz elden çıkarılmakla bu haliyle elden çıkan değer nispetinde tazminata taalluk ettiğini, müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi talep edilmekle, talep terditli olarak öncelikle İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali talep edilmektedir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

    Davacının dava dilekçesine bakıldığında davacı tarafça hem İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılmış hemde TBK 19. Maddesi muvazaa nedenine dayanılarak tasarrufun iptali istenmiştir....

    aykırı olduğu, tasarrufun iptali kararındaki borçlu bir nevi kanun - mahkeme kararı gereği sorumlu kişi olduğundan işlemden kaldırılması gereken dosyada dahi tasarrufun iptali kararı gereğince haciz tatbikinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine, zamanaşımı sebebi ile icranın geri bırakılması başvuruları için kanunda tanımlanmış bir tazminat hükmetme düzenlemesi olmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali davalarında genel yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, dava konusu muvazaalı işlemin dayanağı kıymetli evrak olsa da dava konusu tasarrufun hukuki mahiyetine bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre de tasarrufun iptali davasında işleme alınacak hususun, borçlu ya da hak sahibi üçüncü kişi arasındaki işlem olduğu, borçlu ya da hak sahibi ile 3. Kişi arasındaki işlemin, müvekkili şirketi alacak hakkından mahrum etmek amacıyla yapılan muvazaalı işlem olduğundan bu işlemin iptal edilmesi amacıyla açtıkları davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Kaldı ki davacı dilerse TBK 19 md uyarınca ayrı bir dava açabilir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Simav Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21/09/2021 tarihli 2020/331 esas 2021/432 karar sayılı kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2- Alınması gereken 80,70TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30TL’nin mahsubuna, bakiye 21,40TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3- Karar tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun 353/1- b.1 ve 362/1- a maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 11/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    başlatılmasından sonra/borcun doğum tarihinden sonra, borçlunun mal kaçırmak ve alacaklısını zarara uğratmak amacıyla taşınmazı görünürde satış işlemi ile devrettiğini, devirden sonra borçlarına ilişkin ödeme yapmadığını, yapılan işlemin muvazaa sebebiyle de geçersiz olduğunu ileri sürerek; dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati haciz ve tedbir kararı verilmesini, tasarrufun İİK 277 vd. maddeleri uyarınca olmadığı takdirde TBK 19. maddesi gereğince iptalini talep ve dava etmiştir....

    Davacı taraf dava dilekçesinin 3.sayfasında özellikle bu davanın TBK.nun 19.maddesi muvazaa sebebi ile açtıklarını, belirterek, davanın TBK.nun 19.göre değerlendirilmesini talep etmesine rağmen tasarrufa iptale konu araç dava dışı 16/08/2017 tarihinde MUHAMMET AĞAN'a devredildiği tespit edilmesi üzerine dosyaya sundukları 30/06/2018 tarihli beyan dilelekçesi ile davanın bedel tazmin davasına dönüştürdüklerini ve eldeki davanın İİK nun 227 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış bulunan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde belirtildiği gibi eldeki bu davanın TBK.NUN 19.MADDESİ MUVAZAA SEBEBİ İLE açılan tasarrufun iptali davası olduğu sonucuna ulaşılmıştır....

    , dolayısıyla dava konusu tasarruf işleminin TBK.19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali gerektiğini belirterek, müvekkil bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi ile İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına müvekkil şirketin bir güven kuruluşu olması sebebiyle teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulü ile davacı bakımından davalıların, alacaklıyı zara uğratmak kastıyla yaptıkları tasarrufun İİK'nın 277.ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline, olmadığı takdirde TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, takip dosyasındaki alacak ve tüm ferilerine yetecek miktarda cebri icra yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu