Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davasında TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığından (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/17-2389 esas 2016/129 karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20437 esas 2019/8861 karar sayılı ilamları) mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM....

    HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca, olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar İİK'nın 282. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu T6'ın dava konusu Edirne ili, Merkez ilçesi, Kirişhane mahallesi, 5758 parselde kayıtlı dükkan nitelikli taşınmaz üzerindeki 1/4 hissesini 30/05/2016 tarihinde davalı kardeşi T6'a sattığından bahisle tasarrufun iptalini talep etmiş ise de dosyada bulunan dava konusu taşınmaza ilişkin 30/05/2016 tarihli 7849 yevmiye nolu resmi senedin incelenmesinde, davalı T6'ın 1/4 hissesini dava dışı Ümit Yaşar Yörük'e sattığı anlaşılmıştır....

    işlem yapmadığını ve takibin TBK 82. maddesi gereği 2 yıllık zaman aşımına uğratıldığını ve düşürüldüğünü, Gölcük İcra Müdürlüğünün 2012/4546 E. sayılı dosyasında alacaklı vekili tarafından 07/12/2012 tarihinde icra takibi yapıldığını, icra takibi yapıldıktan sonra aradan geçen 8 yıldan fazla süre içerisinde borçlu şirket adına hiç bir mal varlığı sorgulaması, haciz işlemi yapılmadığını, TBK 82. maddesi gereği 2 yıllık zamanaşımının defalarca geçmiş olduğunu, oysa alacaklı vekilinin, aleyhinde tasarrufun iptali davası açtıktan sonra aradan geçen 8 yıl içerisinde asıl borçlu şirket hakkında mal varlığı sorgulaması ve haciz işlemi yapmış olsa idi şirketten tahsilat yapma ve alacağı tahsil etme imkanı var iken yapmadığını ve kötü niyetli olarak tasarrufun iptali davasının sonucunu bekleyerek şahsının mal varlığına göz diktiğini, alacaklı ile asıl borçlu şirket şahsımdan haksız çıkar elde etmek için sahte makbuzlar düzenlendiğini ve şahsı aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını,...

    Davacı beyanında, tasarrufun TBK 19 maddesi gereğince alacaklıları zarara uğratmak kastı ile muvazaalı olarak tasarruf yapıldığını beyan ettiği, dava, dava konusu taşınmazın devir işlemlerinin TBK19 md. ilişkin tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....

    -KARŞI OY- Davalının taşınmaz devrine ilişkin tasarrufunun İİK’nın 277 vd. maddeleri ile BK’nın muvazaya ilişkin 18. maddesine maddesine dayanılarak iptali istemiyle açılan davanın, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapılmış olması gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle vâki temyiz başvurusu üzerine Dairemizde yapılan incelemede kararın onanmasına karar verilmiş ise de aşağıdaki gerekçeyle Sayın Çoğunluğun düşüncesine iştirak edemiyorum. Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının alacağını alamadığı davalının, adına kayıtlı taşınmazı rayiç değerinin çok altında bir bedelle sattığı, bu yüzden alacağını alamadığı ileri sürülerek İİK 277 vd maddeleri ve BK’nın 18. maddesi gereğince tasarrufun iptali talep edilmiştir. Mahkemece sadece İİK’nın 277 vd. maddelerine göre talep değerlendirilerek, dava konusu tasarrufun davacının alacağının doğumundan önce gerçekleştiği, bu durumun dava ön koşulunun gerçekleşmesini engellediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/536 ESAS, (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddeye dayalı) KARAR : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/11/2022 tarih, 2022/536 esas (derdest) sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı T4 boşanmalarına ilişkin Çorlu 1. Aile Mahkemesinin 2020/355 Esas 2022/154 Karar sayılı dosyası ile boşanmalarına karar verildiğini, müvekkilinin boşanma davasının bitmesi ve aldatılması nedeni ile Çorlu 3....

      E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19 maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali ile haciz ve satış yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davalı T3 vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince, 19/10/2022 tarihli ara kararı ile dava konusu taşınmaz ile araç kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalılardan T3 vekilinin karara itirazı duruşmalı olarak incelenmiş, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK 281/1 maddesi gereğince iptale tabi tasarruflara konu olan taşınmazlar hakkında talep üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle itiraz reddedilmiştir....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Somut olayda geçici aciz belgesi mahiyetinde haciz tutanağının bulunmadığı anlaşılmakta ise de davanın terditli açıldığı, TBK 19 maddesi uyarınca açılan davalarda aciz belgesi aranmadığı anlaşıldığından bu konudaki itiraz dikkate alınmamıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava; TBK 19 ve İİK 277.maddesi uyarınca muvazaa sebebi ile tasarruf işleminin iptali istemine ilişkindir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2451 KARAR NO : 2023/513 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İMAMOĞLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/180 ESAS, 2020/184 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T6 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      UYAP Entegrasyonu