WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından; davacıların borçlu şirket aleyhine haciz işlemlerini başlattıkları, dava başlangıcında aciz vesikası ibraz edilmediği, hacze kabil malı olmadığına tutanağın borçlu şirketin adresi olmayan ve taşındığı tespit edilen iş yerinde tanzim edilmiş tutanak olduğu, hacze kabil malı yoktur tutanaklarının borçlu şirketin adresinde düzenlenmemiş olduğu, bu haliyle İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası açılabilmesinin ön şartı olan aciz vesikası ya da aciz vesikası niteliğinde bir belge bulunmadığından İİK 227 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteminin reddine karar verildiği, davalı tarafın tanıklarının T5'ın savunmalarını doğrular mahiyette beyanlarda bulunduğu, davacının TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali talebi ispatlanamadığının anlaşıldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2015/3672 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, icra dosyasında aciz vesikası hükmünde haciz tutanaklarının bulunduğunu, icra takip dosyasından borçlu adına kayıtlı ve davacı banka alacağının tahsiline yetecek miktarda hacze kabil mal varlığı bulunamadığını, davalı T3'ın maliki olduğu Mersin ili Tarsus ilçesi Yunusoğlu Köyü 697 parselde kayıtlı tarla vasfında taşınmazının 1/2 hissesini 24/06/2013 tarih 11215 yevmiye no ile 17.000,00 TL bedelle davalı T5'a devrettiğini, borcun doğumundan sonra yapılan yargılamaya konu tasarrufun TBK 19. Madde ile İİK 277. vd. maddeleri gereği iptal edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile TBK 19. Madde ve İİK 277 vd. maddeleri gereğince dava konusu Mersin ili Tarsus ilçesi Yunusoğlu Köyü 697 parselde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazının 1/2 hissesinin davalılar arasındaki devrine ilişkin tasarrufun TBK 19....

İcra Müdürlüğü'nün 2016/32346 sayılı dosyası ile davalı Kazim hakkında icra takibi başlattığı, takip dayanağının 18/08/2016 tarihli senet olduğu ve takibin kesinleştiği, borçlunun dava konusu taşınmazını 07/06/2016 tarihinde diğer davalı T1 tapu kayıtlarına göre 124.500,00 TL bedelle sattığı, davacı ile davalı borçlu arasında gerçek bir borç ilişkisinin bulunduğu, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı, aciz belgesi ile davanın ön şartlarının oluştuğunun anlaşıldığı, davalıların kayınbirader-enişte olduğu, davalılar arasında ikinci dereceden sıhri hısımlık olması nedeniyle yapılan tasarrufun İİK 278/3- 1,1 bendi kapsamında bağışlama olarak kabul edilmesi gerektiği, davalılar arasındaki akrabalık ilişkisi ve davalıların beyanları dikkate alındığında yapılan tasarrufun İİK 280. madde ve TBK 19. hükmü kapsamında muvazaalı olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

Dava, ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılmış muvazaalı olarak başlatılan icra takibinin iptali isteğine ilişkin bulunmaktadır. İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, gerek 6098 sayılı TBK. m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davaları ve gerekse İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen tasarrufun iptal davaları; tasarrufa konu şeyin aynı ile ilgili olmayıp; alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür. Tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasada ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. (İİK. m.281/2)....

Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğunu, iptali istenilen tasarrufun 11.04.2008 tarihinde yapıldığı davanın ise 18.06.2014 tarihinde açıldığı İİK'nun 284.maddesindeki 5 yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir....

    Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....

      Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder. Ayrıca İcra ve İflas Kanunu'nun 78. maddesi, "Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır" şeklinde ifade edilmiş ise de tasarrufun iptali kararı gereğince uygulanacak olan haciz için borçluya yenileme emri gönderilmesi gerekmez, icra mahkemesi ilam ile bağlı olduğundan ve ilamda alacaklıya tasarrufun iptali kararındaki takip dışı 3. kişi aleyhinde Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, Değirmendere Köyü, 486 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın davalı Şura Mühendislik Elektrik Elektronik Telekominikasyon İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....

      Vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin davalarda aranan 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği, davanın işbu talep bakımından zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca usul bakımından belirtmek gerekir ki; Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, yasal süresinde cevap dilekçesinin sunulmadığı, buna istinaden ileri sürülen yetki itirazının da dinlenemeyeceği, kaldıki tasarrufun iptali davalarında her iki davalının zorunlu dava arkadaşı olması sebebiyle yetki itirazının her iki davalı tarafından da ileri sürülmesi gerektiği anlaşılmakla, neticede ileri sürülen yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Esas yönünden İİK.nun 278, 279 ve 280 hükümleri ve TBK 19....

      Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğu görüşünden hareket edilmiş ise de; dava açan dilekçede, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin, dava ön şartlarının somut olayda mevcut bulunduğundan bahsedilerek, davalılar arasında yapılan taşınmaz hisse devirine ilişkin işlemin muvazaalı olduğu belirtilerek iptali isteğinde bulunulmuştur....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/84 esas, 2021/212 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun İptali-Muvazaa (İİK 277 Ve Devamı-TBK. 19.) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava;Tasarrufun İptali-Muvazaa (İİK 277 Ve Devamı-TBK. 19.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

      UYAP Entegrasyonu