HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I DOSYA NO: 2023/835 KARAR NO: 2023/761 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 27/12/2022 NUMARASI: 2022/735 Esas - 2022/1082 Karar DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2023 Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... tarafından müvekkil şirket aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip ile çeke bağlı icra takibi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesi ile İstanbul 1....
Kabule göre de, İİK 277 ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılarak tasarrufun iptaline konu satışın, borcun doğumundan önce yapıldığı tespitine karşın bir kısım taşınmazlar yönünden tasarrufun iptali şeklinde kısmen kabul kararı verilmesi de isabetsiz bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'dan geri verilmesine 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2024/267 KARAR NO: 2024/1724 KARAR TARİHİ: 20/06/2024 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/12/2023 NUMARASI: 2023/894 2023/845 DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kooperatif hissesine yönelik üyelik devir sözleşmesinin gabin sebebiyle iptali talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2....
nun 10.02.2016 gün, 2014/- Esas ve 2016/ Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında ... 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/... E. ve 2018/ K. sayılı kararında da " ......
Diğer bir deyişle, işlemiş bulunan süreler dikkate alınır, geri kalan süre için zamanaşımı yeniden işlemeye devam eder (BK m. 132; TBK m. 153). Zamanaşımının kesilmesi (kat'ı) ise, borçlunun veya alacaklının veya hakimin belli fiillerinin sonucu olarak, işlemiş bulunan zamanaşımı süresinin yanması ve kesilmeye neden olan olaydan itibaren yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlamasıdır. Zamanaşımının kesilmesi için, zamanaşımının işlemekte olması gerekir. Zamanaşımı süresi dolmuşsa, zamanaşımının kesilmesi söz konusu olmaz. Zamanaşımını kesen sebepler BK m.133 ve 136'da (TBK m.154 ve 157'de) gösterilmiştir....
e devrettiğini, devir işleminin muvazaalı olduğunu iddia ederek mal tasfiyesine ilişkin dava sonucunda katkı payının alınmasının engellenmek istendiğini, bu nedenle TBK.nun 19.maddesi gereğince ve İİK.nun 283.maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle hisse devir sözleşmesinin iptali istemli iş bu davayı açmıştır. Davada davacı ile davalılar arasında herhangi bir ticari alım satım ilişkisi bulunmadığı gibi davacının tacir olmadığı açıktır. Davaya konu edilen taraflar arasındaki bir ilişkiden kaynaklı uyuşmazlık değil, davalı ... ile diğer davalı ... arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı ve iptali istenen bir işlemdir. Ne tasarrufun iptali davasında ne de TBK.nun 19.maddesi gereğince İİK.nun 283. maddesinin kıyasen uygulanmasının istendiği muvazaa davası TTK.nun 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde olmadığından 6100 sayılı HMK.nun 2.maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanında kalmaktadır(Gaziantep BAM 17....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğunu, tanzim edilen bononun tasarruf işleminden önce düzenlendiğini, verilen kararın hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davalıların ve tereke tasfiye memurunun, istinaf başvurusu bulunmamaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen ilk kararın, Dairenin 2019/1658 Esas, 2021/164 Karar sayılı ilamı ile özetle; mahkemece, HMK'nun 31. maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı? yoksa, TBK'nun 19. maddesine dayalı iptal davası olarak mı?...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/01/2013 NUMARASI : 2008/340-2013/59 Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili, davalı borçlu Musa aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı Ümit’e onun da davalı Ayser’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Musa ve Ümit vekili ile davalı Ayser davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı ve akrabalığın muvazaayı göstermeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 18. (TBK 19.) maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....