WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; muhtesatın aidiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/405 DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/405 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın TBK 19.mad. Nedeniyle müvekkili yönünden iptali ile müvekkiline dava konusu taşınmazın üzerinden Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğü 2012/556 E. Sayılı dosyası ile cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/111 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 14....

    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T3 vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, vekil edenin tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın alan iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, dosyadaki hiçbir delilin vekil edenin kötü niyetini ispat edemediğini, vekil edenin satın alırken satın alma amacını ortaya koyan davranış sergilediğini ve sicile güven ilkesinden yararlanabilmesi için gereken dikkat ve özeni gösterdiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, tasarrufun iptali davasının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, tasarrufun İİK 277.madde, olmadığı taktirde TBK 19.madde uyarınca iptali istemini konu almaktadır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2020 NUMARASI : 2020/606 ESAS - 2020/871 KARAR DAVA KONUSU : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa Mudanya Kumyaka köyü 1714 ada 4 parseldeki taşınmazın 1/12 hissesinin, 1727 ada 2 parseldeki taşınmazın 1/12 hissesinin ve 115 ada 1 parseldeki taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T8 cevap dilekçesinde özetle; pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın müvekkili açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davalı T6 tarafından davacı şirkete 23/10/2020 tarihinde 31.220,00 TL tutarda ödeme yapıldığını gösterir dekont örneğinin ibraz edildiği, böylelikle davanın konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Maddesinde ilk işlemden kaldırma sonrasında alınması gerekli olan harçların yazıldığı ve davacı vekiline de 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde harçların yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği ve ihtarın tebliğ suretiyle yapılmasına rağmen ilgili ara kararda belirtilen harçların da davacı tarafça süresinde yatırılmadığı anlaşıldığından her iki sebeple davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiğini, davanın basit yargılama usulüne tabi olması ve ilgili kanun maddesi gereğince en fazla bir kez takipsiz bırakılabileceğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, hem İİK 277 göre tasarrufun iptali hem de TBK madde 19 a göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebiyle terditli olarak açıldığını, davacı- alacaklıya İİK. m. 277 vd. göre tanınmış olan ‘tasarrufun iptali davası’ açma hakkı, alacaklının genel hükümlere (TBK m.19) göre ‘muvazaa nedenine dayalı’ tasarrufun iptali davası açmasına engel teşkil etmediğinden müvekkilinin de bu...

    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinin ve dosyaya sunulan delillerin eksik değerlendirildiğini, Dava dilekçesinin konu bölümünde; davada TBK 19 ve kıyasen İİK 280. maddesi gereğince tasarrufun iptali ve gayrimenkul üzerinde cebri icra yetkisi verilmesinin talep edildiğini, Yerel Mahkemenin huzurdaki davayı yalnızca İİK 280 yönünden inceleyip TBK 19 uyarınca muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebini dikkate almadığını, Dava dilekçesinin "konu" bölümünde açıkça; "...BK md. 19 ve İİK md. 280 gereğince tasarrufun iptalini" talep ettiğinin yer aldığını, dilekçe içeriğinden de davalılar arasındaki işlemlerin muvazaaya dayandığının defalarca açıklandığını, TBK 19 uyarınca açılan muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı olmadığı gibi, aciz vesikası ve tasarruf tarihinin de bir önemi bulunmadığını...

    İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Davanın TBK'nın 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde yer alan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi ve delillerin bu doğrultuda değerlendirilmesi isabetli görülmemiştir. Kişilerin dava hakkı Anayasanın 36. maddesiyle teminat altına alınmış olup, “hukuki yarar” ile sınırlıdır....

      UYAP Entegrasyonu