WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat No:7 mesken nitelikli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu, borçlu ile diğer davalının uzun yıllara dayalı aile dostlukları ve sosyal medya arkadaşlıkları olduğunu ileri sürerek, söz konusu tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14729 E (Kayseri Genel İcra Dairesi 2020/79723) sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkili adına saygılarımızla arz ve talep ederim dedi....

Bu nedenle mahkemenin, icra takibinin sonuçsuz kalması üzerine açılan bu tür davalarda uyuşmazlığı İ.İ.Y 277 ve devamı maddeleri kapsamında nitelendirmesi ve buna göre inceleme yapması isabetlidir. Somut olayda takibe konu ve ciro edilen çek 20.6.2005 tarihinde tanzim edilmiş olup iptali istenen tasarruf ise 28.12.2004 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda borç tasarruftan sonra doğmuştur. Kural olarak tasrrufun iptali davalarında takibe konu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir. Davacı alacaklı temel ilişkinin (borcun doğumunun) iptali istenen tasarruftan önce olduğunu ileri sürüp kanıtlamış değildir. Bu nedenle ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 0.90 YTL kalan onama harcın temyiz edenden alınmasına 8.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu hisse devrinin 18.03.1999 tarihinde olduğu, dava konusu takiplerin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerinin ise devir tarihinden sonra imzalandığı, İİK 277 ve devamı maddelerince tasarrufun iptali davası açma koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden, davacı alacaklı banka ile davalı borçlu arasındaki kredi ilişkisinin 18.05.1990 yılı itibari ile başladığı, sonrasında kredi sözleşmeleri imzalanmaya devam edildiği, davacı ile davalı borçlu arasındaki alacak-borç ilişkisinin başlangıcının dava konusu tasarruf tarihinden önceye dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözardı edilmesi isabetli olmamıştır....

      Taşınmaz alacaklılardan mal kaçırma kastıyla el değiştirdiğini, aciz vesikası davanın her aşamasında sunulabilecek bir belge olduğundan ve aciz vesikasının sunulması için kesin süre verilemeyeceğinden, taşınmazları devralan borçlunun annesi olduğundan, Devir işlemleri TBK 19 uyarınca da alenen muvazaalı olduğundan ve muvazaalı devir işlemlerinde aciz vesikası şartı bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir....

      Uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalıların süresinde yetki itirazında bulunmalarına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Davacının yaptığı takiplerde davalı borçlunun borcu karşılamaya yetecek malı bulunmadığını gösteren haciz tutanakları da mevcut değildir. Borçlu şirketin devredilen adresinde haciz yapılmış olup, devirden sonra belirlenen adresi de bulunmaktadır....

          Mahkemece davanın kabulüne, 8.836,23 TL faiz alacağının davacı ...’den alınarak davacıya verilmesine ve taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun da iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde hem İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapılan tasarrufun iptali davası hem de asıl alacağına işleyen faizin belirlenerek alacak davasını birlikte açmıştır. Ancak İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olup yargılama usulleri farklıdır. Ayrıca tasarrufun iptali davası ile alacak davası arasında bir bağlantı da bulunmamaktadır. Bu nedenle faize ilişkin alacak davasının asıl davadan ayrılarak bağımsız bir dava olarak incelenip karar verilmesi gerekirken bu dava ile birlikte incelenip karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ :31/12/2021 ESAS NO :2021/309 KARAR NO :2021/465 DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR TARİHİ :30.12.2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :30.12.2022 Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, İİK'nun 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasıdır. Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari dava ve görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; Dava murise ait şirketin davalıya devri işleminin iptali istemine ilişkindir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2023 NUMARASI : 2023/36 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalı T4 21.12.1991 yılında evlendiklerini, evlilikleri boyunca tasarrufun iptali konusuna konu Balıkesir ili, Bandırma ilçesi Edincik Mah.393 ada, 50 parselde yer alan arsayı satın aldıklarını, bu taşınmazın davalı T4 adına kayıt edildiğini, tarafların Bandırma Aile Mahkemesinin 2017/640 esas sayılı boşanma davası açıldığını, tarafların boşanma kararının 09.03.2021 tarihinde kesinleştiğini ve tarafların boşandıklarını, akabinde 27.12.2021 tarihinde Bandırma Aile Mahkemesinde 2021/997 esas sayılı edinilmiş malların tasfiyesi konulu dava ikame edildiğini, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ederken davalı T4 tarafından davaya onu taşınmazın...

              Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu