Temyiz Sebepleri 1-Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu edilen aracın satışının dava dışı 3. kişiye yapıldığını, bu nedenle muvazaalı işlemden dolayı zararının araç değeri olan 24.500,00 TL üzerinden yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. 2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davalıların hepsinin aslen ... köyünden olmakla birlikte aralarında yapılan satışın muvazaalı olduğunu gösterir somut bir delilin bulunmadığını, köydeki herkesin neredeyse birbirini tanıdığını, dava konusu edilen taşınmazın da dava konusu araç gibi başka bir icra dosyasından ihale ile satıldığını, bu nedenle taşınmaz yönünden de davanın konusuz kaldığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2....
Ayrıca, nakden tazminatta dikkat edilmesi gereken, bir hususta nakden tazminatta dava değeri ve nakden tazminat miktarı olup, Tasarrufun iptali davasında, TBK 19.maddeye muvazaaya dayalı olarak dava açılmış olsa bile nakden tazminata dönüşmesi halinde İİK.nun tasarrufun iptaline ilişkin maddeler kıyasen uygulanarak, aracın noter-trafik tescilde temlik edildiği, trafik kaydı getirilerek, bu temlik tarihi nakden tazminata dönüştüğü tarih itibariye değeri bilirkişi tarafından tespit edilerek, bu miktar ile sınırlı olmak üzere söz konusu icra dosyalarındaki asıl alacak ve ferileri ile beraber almasına gerektiğine dikkat edilmesi gerekmektedir. 2- ACİZ BELGESİ YÖNÜNDEN, Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki davacı vekilinin sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....
Üye hakimin inceleme raporu okunup, açıklamaları dinlendikten sonra, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
Üye hakimin inceleme raporu okunup, açıklamaları dinlendikten sonra, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, dava konusu şeyin üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde davacı dilerse bedelin üçüncü kişiden tahsilini isteyebilir. İİK’nın 283/II. maddesine göre iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahsın nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde üçüncü kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan ... bozma ilamında özetle; Dosyada bulunan delillerden davalı ...’un kötü niyetli olduğunun, diğer bir anlatımla borçlu davalının alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu durumda davalı ... yönünden davanın reddine, borçlu ile hukuki muamelede bulunan davalı ...’ın ise borçlu davalının taşınmazı elden çıkardığı tarihteki keşfen belirlenen gerçek değerini geçmemek kaydıyla ve de alacak ve fer'ileriyle sınırlı olmak üzere nakden tazminata mahkum edilmesi gereğine değinilmiştir....
Bu yüzden davacı vekili 21/09/2021 tarihli dilekçesi ile bu yer için nakden tazmin talep etmiştir....
nakden tazmin koşulları oluşmadığı halde mahkemenin bu yönde karar vermesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir....
Reddine, Ancak, dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, lehine tasarrufta bulunulan 3.şahıs konumundaki davalı ...'in de taşınmazı elden çıkarmış olduğundan aynı yasanın 283/2 maddesi hükmüne nazaran davalının elden çıkardığı değer nisbetinde (18.000.00-YTL) nakden tazmine mahkum edilmesi gerekeceği gözardı edilerek, davalı ...'in icra takibinde alacak ve ferilerini (21.132.670.000-TL) geçmemek üzere tazminle sorumlu tutulması doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün birinci bendindeki "Davanın kabulüne" tümcesinden sonra gelen "Ankara 28.İcra Müdürlüğü'nün 2002/2423 esas sayılı dosyasında davalı ...'ün icra takibindeki alacak ve ferilerini geçmemek üzere" tümcesinin hükümden çıkarılarak yerine "davalı ...'...
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına davanın İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davacının açtığı tasarrufun iptali davasında, dava konusu alacağın dayanağının bono olduğu, borçlunun başka mal varlığının bulunmasına rağmen uzun süredir satış işlemlerinin yapılmadığı, dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun iptali isteminin koşullarının MK'nun 2.maddesi kapsamında dikkate alınarak oluşmadığı mahkememizce benimsenmekle, davacı tarafından açılan davanın reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....