ın davacıya borcu olmadığından husumet yöneltilemiyeceğini, muris'in, davalı ... ve eşinden aldığı borcun teminatı olarak taşınmazı devrettiğini, borç ödenince bedeli muris tarafından ödenecek taşınmazın geri alındığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, takip borçlusuna muris babasından intikal eden on parça taşınmaz olduğunu, davacının İİK 121.madde gereğince yetki belgesi alması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacının murisin mirasçısı olmadığı gibi halefiyet yolu ile de hak sahibi olmadığından muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmaya hak ve yetkisi olmadığı, tapu kayıt maliki ... ... ...'nun takip borçlusu olmadığı ve iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığı bu durumda davacının tasarrufun iptali davası açma hak ve yetkisinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Toplanan delillerden ve tüm dosya kapsamından; Davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası olduğu görülmüştür. İİK. mad. 277/I’de; iptâl davasının, İİK. 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı tasarruflar nedeniyle açılabileceği belirtilmiştir (İİK. mad. 277). İptal davasına konu olan işlemler -kural olarak- maddi hukuk bakımından tamamen geçerli olan ancak alacaklıları zarara sokan işlemlerdir. Maddi hukuk (BK. mad. 20) bakımından hükümsüz olan işlemler hakkında, iptâl davası açılmasına gerek yoktur. Çünkü, bu gibi durumlarda, tasarruf konusu mal ya da hak, borçlunun malvarlığından çıkmamıştır. Takip hukuku bakımından hükümsüz olan (İİK. mad. 191/1, 290) işlemler hakkında iptâl davası açılmasına gerek yoktur. Çünkü, bu durumda, tasarruf konusu mal ya da hak, borçlunun malvarlığından çıkmamıştır....
Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/793 KARAR NO : 2018/758 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 11/12/2018 KARAR TARİHİ : 02/01/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı ... inş. Tic. Ltd. Şti arasında yapılan ticaret nedeniyle ... İnş. Tic. Ltd. Şti. Tarafından borçlarına karşılık çek keşide edilip müvekkili şirkete verildiğini, çekin bankaya ibraz edildiğini ve çekin karşılığının olmadığını, banka tarafından çekin arkasının yazıldığını, müvekkili tarafından Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, icra takibinin kesinleştiğini, müvekkilinin alacağına karşılık hiç bir tahsilat yapamadığını, borçlu şirketin kısa bir süre önce adına kayıtlı taşınır malların bir kısmını diğer davalı ... İnş. Taah. San. Ve Tic....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/357 esas, 2022/60 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T5 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜNE, Samsun ili, İlkadım ilçesi, Kılıçdede mahallesi, 7941 ada 13 parsel 10 nolu meskenin 3/20 hissesinin ve 7941 ada 14 parsel zemin kat 4 nolu dükkanın 3/20 hissesinin davalı T5 tarafından diğer davalı T7 satışına ilişkin 16530 yevmiyle 22/07/2016 tarihli satış işleminin iptali ile davacıya İstanbul 8....
İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2016/54805 EÇ Sayılı dosyaları yönünden İİK 277 ve devamı maddelerine istinaden, olmadığı takdirde muvazaa hukuki sebebine dayanarak iptalini talep etmiştir. Davalı T4 davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda aciz vesikası dava şartı sağlanmadığından davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi ve delillerin bu doğrultuda değerlendirilmesi isabetli görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.06.2019 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ile diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı şirketin 29.05.2014 tarihinde diğer davalı ...'e temlik ettiği çeşitli belediyelerden olan fatura alacaklarının devir ve temlik işlemlerinin tasarrufunun İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali ve temlik bedeli üzerinden alacağının nakden tazminini talep etmiştir. Davalı ... vekili muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....