WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 01/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İstanbul(Kapatılan) 49.Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ :25/12/2013 NUMARASI :2013/114-2013/318 Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan M.Tıbbi Cihazlar San ve Tic. AŞ'den taşınmaz satın aldığını, davalı S.. O.. tarafından bu satış ile ilgili olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabul edildiğini, ancak bu davanın dayanağı takipteki 350.000,00 TL bedelli bononun ve bunağlı icra takibinin muvazaa nedeni ile iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı S. vekili, tasarrufun iptali davasında da ileri sürdüğünü ancak kabul edilmediğini davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı M., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasında... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalıdan hükmen alacağı bulunan davacının, alacağının tahsili için başlattığı ... takibinde, davalının mal kaçırmak için 3 adet taşınmazı tapuda diğer davalılara devrettiği iddiasıyla, yapılan işlemlerin iptali istemine ilişkin tasarrufun iptali davasıdır. ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası olduğu ve taşınmazların bulunduğu ... mahkemelerinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), olmazsa terditli olarak açılan TBK. 19. maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalı borçlu tarafından alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla diğer davalı üzerine geçirilmesine sebebiyet verildiğinin ileri sürülerek İİK 277 vd. maddeleri gereğince taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline ve dava konusu taşınmazlar üzerine İİK 283. madde gereğince alacak sınırlı kalmak üzere cebri icra yoluyla takip yapma hakkı tanınmasına, mahkeme aksi kanaatte olur ise muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tazminata yönelik karar verilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi _K A R A R_ Davacı, davalı eşi tarafından muvazaalı olarak davalı 3. kişiye devredilen taşınmazın aile konutu olması ve katkı payı bulunması nedeniyle iptali ile 1/2 payının adına tescili bu olmaz ise muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve taşınmazın tamamının davalı eşi adına tescili isteğinde bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.01.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          'ya satışına ilişkin muvazaalı olduğu kabul olunan işlemin davacı açısından iptaline ve davacı yönünden dava konusu taşınmaz üzerine cebri icra yetkisi tanınmasına,Muvazaa nedeniyle ipotek kurulmasına ilişkin tasarrufun, davacı bakımından iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açıktır. Davacı vekili, dava dilekçesi ile hem davalı borçlu ...’nın oğlu davalı ...’ya sattığı taşınmaz yönünden 26/08/1999 tarihli satışın hem de davalı ...’nın anılan taşınmaz üzerine davalı .... lehine 17/10/2006 tarihinde koydurduğu 162.588,00 TL ipoteğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK'nın 277. ve devamını izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda mahkemece davanın İİK 277 ve devamında düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek davalı ... yönünden, borçlunun trafik kazasından 4 gün sonra tüm taşınmazlarını yakın akrabası olan davalıya gerçek değerinin çok altında satması nedeni ile iptali gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, BK'nın 18. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak yapılacak değerlendirmede de davalı ...'...

              Muvazaa davası; borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin muvazaalı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2020/2277 E. ve 2021/605 K. sayılı kararı)....

              Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava; TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine, bu yöndeki talep kabul edilmezse İİK. 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali istemiyle ve terditli olarak açılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5713 E. ve 2019/11080 K. sayılı kararında açıklandığı üzere; Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

              Muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmaz. Bu, hükümsüzlüğün doğal bir sonucudur. Tasarrufun iptali davasında tasarrufun, borcun doğum tarihinden sonra yapılması dava açılabilmesinin sebeplerinden biriyken, muvazaa davalarında işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi yoktur. Nitekim, kesin hükümsüz sayılan bir işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi de bulunmamaktadır. Zira işlem, yapıldığı andan itibaren geçersiz sayılır. Davaya konu edilen muvazaalı işlem, borcun doğumundan önce veya sonra yapılmış olsa da butlan yaptırımına tabidir. Temlik eden kişinin yaptığı bir bağış ya da ivazsız tasarruf ancak gerçek iradeye uygun değilse iptal edilebilir..." şeklinde, yine benzer bir olayda aynı daire 2021/19092 Esas, 2021/6804 Karar sayılı ilamında ise; "...Dava TBK’nın 19. maddesine dayalı muvazaalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu