Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

19. Hukuk Dairesi         2014/11349 E.  ,  2014/12355 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık İİK 277. vd. Maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2021/350 ESAS- 2022/101 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Malatya 3....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/614 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali isteğine dayanmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali ile birlikte ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

    Dava BK. 18. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal davası ve tazminat istemine ilişkindir. Muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan kural olarak muvazaalı muamele nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Somut olayda, dava dilekçesi içeriği ve aşamalarda ileri sürülen iddialar ile ıslah dilekçesi kapsamından, kendi alacağına ulaşmak için icra takibi yapan davacının, davalılar arasındaki icra takibinin iptali ve davalıların BK 41. maddesine göre tazminat ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Islah dilekçesi ile de dava dilekçesinde yazılı tazminat miktarı, davacının takipteki asıl alacak miktarına yükseltilmiştir. Mahkemece davalılar arasındaki takibin iptali ile ilgili talebin kabulüne ve yine tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....

      TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz. Şu halde; davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek davacının eşinden kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı ve tasarrufun iptali davası koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde hemde İİK 277 vd. md.lerinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

        Bu karara karşı davacı vekili, dava konusu taşınmaza ihtiyati haciz konulmaması halinde işbu taşınmazın davalılarca elden çıkarılabileceğini ve müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlar ile karşı karşıya kalabileceğini, davanın TBK'nın 19. maddesine dayalı muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olması nedeniyle icra takibinin kesinleşmiş olmasının dava şartı olarak aranmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; TBK'nın 19. maddesi kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        İstinaf nedenleri; davacı vekili; dava ve talep dilekçelerinde; İstanbul Beylikdüzü Gürpınar Yeldeğirmeni 661 ada, 2 parsel 2461,19 m2 bağımsız bölümün satışına ilişkin tasarrufun iptalini açıkça istediklerini, bu nedenle bu taşınmaza ilişkin devir işleminin tasarrufa konu olmadığının söylenemeyeceğini, yerel mahkemece eksik inceleme ile verilen ara kararla taleplerinin reddedildiğini belirterek, ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali, gerekse TBK'nun 19.maddesine dayalı iptal davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....

        Sayılı dosyası ile açılan alacak davasının halen devam ettiğini, davanın niteliği itibari ile T.B.K'nın 19'uncu maddesine göre açılan muvazaa davası olduğunu, T.B.K'nun 19'uncu maddesine göre açılan iptal davalarında İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde arandığı gibi icra takibi başlatılmış olması ve aciz vesikası koşulunun aranmayacağını ve yine o maddelerle belirlenen hak düşürücü sürelerinde uygulanmayacağını, ilk derece mahkemesinin davayı red gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 17.07.2018 tarihli 2016/772 E. ve 2018/7256 K. sayılı içtihadının da aynı yönde olduğunu ileri sürerek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali (TBK'nın 19. maddesi) istemine ilişkindir....

        İstinafa konu karar, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 'nın 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 5235 sayılı Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 35/4. maddesi gereğince Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından hazırlanan ve 01/09/2020 tarihinden itibaren yürürlüğe giren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince; istinafa konu kararı inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8, 9 ve 40. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca Dairemizin işbölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İş bölümü yönünden Dairemizinin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın istinaf incelemesini yapmakla görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8....

        UYAP Entegrasyonu