Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MAHKEME KARARI Mahkemenin 22.09.2020 tarihli ve 2020/295 esas, 2020/28 karar sayılı kararıyla; 6183 sayılı yasanın 26. maddesinde tasarrufun vuku tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra tasarrufun iptali davası açılamıyacağının hükme bağlandığı, bu sürenin hak düşürücü süre olup hakim tarafından re'sen gözetilmesinin gerektiği, dava konusu edilen Uşak ili Merkez ilçesi, Güre köyü 115 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 02.10.2014 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...' e satıldığı, bu durumda iptali istenen tasarruftan itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 09.01.2020 tarihinde dava açıldığı anlaşılmakla tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    nın kardeşinin eşi olmasına, 6183 sayılı Yasanın 28/I-1 bendinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten davalı ...'nin, eşinin kardeşi olan borçlu ... 'nin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 m. 30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. Mahkemece borçlu davalı tarafından diğer davalı 3. kişi ...'...

      Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilini aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesinde..."tasarrufun iptalinin borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirasçıları ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenileceği" belirtilmiştir. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi yasal hasım bir diğer anlatımla mecburi dava arkadaşıdır. Mahmece üçüncü kişi hakkında bedele hükmedebilmesi için öncelikle borçlu ile üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptal edilmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı kamu borçlusu Ali hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını davalı ...'e devrettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., borçluyu tanımadığını, taşınmazları emlakçı vasıtası ile konut kredisi çekerek aldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., taşınmazın miras yolu ile intikal ettiğini, diğer hissedarlar ile birlikte satıldığını, tüm mirasçılar adına satışın bir kişi tarafından yapıldığını belirtmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını 12.07.2010 tarihinde davalı kardeşi Dincer'e devrettiğinden, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri, duruşmadaki beyanlarında taşınmazın babalarından kaldığını, satışın gerçek olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2018 NUMARASI : 2015/1518 ESAS, 2018/389 KARAR DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Yasaya Dayalı Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

            Mahkemece, 1331-1490-5767 ve 5780 nolu 4 parselin borçlunun ½ hissesini düşük bedel ile davalı kardeşi Mustafa'ya sattığından 6183 sayılı Yasa’nın 28/i maddesi gereğince iptali ancak 1490 nolu parselin bir başkasına satıldığı ve satışın muvazaalı olduğu ispatlanmadığından bahisle 1490 nolu parselle ilgili davanın reddine, ...,...,... nolu parsellerle ilgili davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; mahkemece davacının talebinin 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya içeriğine uygun düşmediği,somut olayda davacı idare vekilinin, dava dışı ... Sebze Meyve Sevkiyat Nakliyat İnşaat Tekstil Ticaret Turizm Limited Şirketi ile ortakları olan..., ... ve ......

                Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 88 ve 101.maddesinde, kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunu'nun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılamayacağından davanın görev yönünden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 23.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hernekadar 6183 sayalı Yasa da İİK’nun 283.maddesine benzer bir hükme yer verilmemiş ise de, anılan yasanın 31.maddesideki ifadeden çıkarılacak sonuç tasarrufun iptali ile alacağın tahsilin sağlamaktır. Tasarrufun iptali davası açılınca amme alacaklısının başlattığı takipteki asıl alacağa bağlı feri alacaklar dava tarihinde sabit hale gelmeyeceğinden (yürümeye devam edeceğinden) alacağın dava tarihindeki miktarı sınırlı karar verilmez. Somut olayda dava dışı asıl kamu borçlusunun kamu alacağının 10.04.2014 tarihli davacı idarenin yazısında tasarruf tarihinde borç miktarı 6.971,02 TL olarak belirlenmiş iken 27.10.2010 tarihli tesbit tutanağında 334.819,74 TL olarak tesbit edilmiştir. Mahkemece bu çelişki giderilmeden 6.971,02 Tl borcun ödeme tarihindeki miktarı üzerinden karar verilmesi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu