WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanayi ve Ticaret Limited Şirketin'den vergi borçlarının tahsil edilmesi gerektiğini, davalı şirketlerin aslında aynı şirketler olduğunun tespiti ile davalı ... Sanayi'nin vergi borçlarından ötürü şu anda aynı adreste faal olan davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Söz konusu dava 6183 Sayılı Yasaya dayalı tasarrufun iptali mahiyetli bir davadır. Davacı şirketlerin, borçlu olan şirketin borçlarından sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Amme alacakları tahsili usulü hakkında kanunun 24. maddesi uyarınca tasarrufun iptali mahiyetli davada uygulanacak 27, 28 ve devamı maddelerle ilgili yargılama yetkisi genel mahkemededir. 6183 Sayılı Yasanın 30 . maddesinin şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Mevcut davada davacı tarafın tacir sıfatı bulunmadığı gibi, çekişme her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı değildir. Ticari dava olarak nitelendirilemez. Belirtilenler ve dosya içinde mevcut İzmir BAM 5....

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      in temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa uyarınca borçlunun iptale tabi tasarrufları 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenmiştir. Sözkonusu iptale tabi tasarrufları düzenleyen yasa maddeleri gözönüne alındığında borçlu ile tasarrufta bulunan 3. kişi arasındaki iptale tabi tasarruflar ivazsız tasarruflar başlığı altında 27. maddesi, bağışlama sayılan tasarruflar başlığı altında 28. maddesi ve hükümsüz sayılan diğer tasarruflar başlığı altında 29. maddesinde düzenlendiği görülmektedir. Dördüncü ve diğer kişiler yönünden tasarrufun iptali 6183 sayılı Yasa'nın 30/I. maddesi uyarınca borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının bu kişilerce bilindiği veya bilinmesini gerektirir açık emarelerin bulunduğu hallerde sözkonusu olabilecektir....

        e devrettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın raiç bedelden satıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemenin, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli fark bulunduğundan 6183 sayılı Yasa'nın 28.maddesine göre bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı yasanın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın devir edildiği 19.04.2013 tarihindeki davalı ...'...

          Mahkemece takip konusu vergi alacağının tahakkuk tarihinin 24.11.2011 yılı olup tasarrufların ise bu tarihten önce 30.09.2010 yılında yapıldığı, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı alacaklı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, dosya içerisindeki ödeme emri ve haciz tutanağı içeriğinden borçlunun vergi borcunun 2010 yılına ait dönemi de kapsadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tasarruf ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, borçlu ve diğer davalı arasındaki tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre verilmesi gerekirken aksi yöndeki gerekçesi ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

            Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlunun damadına yaptığı satış işleminin 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesi gereğince iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın iptale tabi bulunmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde İİK 283.madde hükmü kıyasen uygulanarak tasarruf tarihine kadar olan takip konusu kamu alacağı ve eklentileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Dava konusu taşınmaz ise tapu kaydının iptaline ve borçlu adına tesciline karar verilemez. Çünkü davacının amacı alacağına ve eklentilerine yeter miktardaki tasarrufun iptalini sağlamaktır....

              Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi olarak takdir edilmesi de hatalı olmuştur. Ne var ki, HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı borçlunun açtığı idari yargıdaki davaların red edilerek kesinleşmiş bulunmasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermekte olup, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de maktu hesaplanması gerekirken nispi hesaplanması hatalıdır. Ne varki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan vergi borcunu ödemediğini ancak kendisine ait taşınmazı aynı yer nüfusuna kayıtlı diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... davaya karşı cevap vermemiş, diğer davalılar satışta muvazaa bulunmadığını, vergi borcunun kesinleşip kesinleşmediğini bilmediklerini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece satış işleminin muvazaalı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

                    Davalı ... vekili; iptali istenen satış vaadi sözleşmesinin 26.10.1995 yılında tapuya şerh edildiğinden ayni hakka dönüştüğünü ve bu konuda kesin hüküm bulunduğunu davanın 6183 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre iptali istenen tasarrufun 24.10.1995 yılında yapıldığı ve tapuya şerh verildiği davanın ise tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı tescil kararına ilişkin mahkeme hükmünün tasarruf tarihi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların 6183 sayılı Yasanın 25. maddesine göre aralarında mecburi dava arkadaşlığı olan borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler aleyhine açılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu