Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesince verilen 16.02.2009 gün ve 183-31 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan tasarrufun iptâli istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 9.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 9.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Muhakemat Müdürlüğü ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı ....Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 12.07.2007 gün ve 15-242 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptâli istemine ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

        Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

          Dava dışı ... ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ... ...’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez....

            Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

              Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı idare ve davalı ... Ürün. Tic. San. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı idare, davalı ... 'nın vergi borcundan dolayı Emirgazi Mal Müdürlüğünce hakkında icra takibinin yapıldığı, takibin kesinleştiğini, davalı ... 'nın adına kayıtlı bulunan ... İli ... İlçesi Merkez Mah. 1920, 1997, 4337, 4797, 4798, 5598, 5291 parsel sayılı taşınmazların diğer davalı şirkete satışının yapılarak şirket adına tescilinin yapıldığını, 6183 sayılı Kanunun 24-25-26-27-28-29-30 maddeleri gereğince yapılan işlemlerin mal kaçırmak maksadıyla yapıldığından devredilen dava konusu taşınmazların satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Tasarrufun iptali davasında alacaklının alacağının kesinleşmiş olması dava şartı ise de iptal konusu tasarruf işleminin yapıldığı tarihten önce borcun doğmuş olması yeterli olup, bu tarihten önce takibin de kesinleşmiş olması görülebilme koşulu değildir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre dava konusu 02/01/2009 tarihli tasarrufun yapılış tarihine kadar doğmuş vergi alacağının yeniden bilirkişi marifetiyle belirlenerek 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29,30 ve 31 maddeler gereğince tasarrufun iptale tabi olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir. 2-Kabule göre de, 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan davalarda hükmedilecek avukatlık ücreti maktu ücreti vekalet olduğu gözetilmeksizin davacı aleyhine nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi de doğru değildir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan 17. Hukuk Dairesinin 20.03.2019 gün, 2016/14275 E- 2019/3258 K sayılı ilamında; “...Mahkemece, tasarruf tarihindeki borçlunun vergi borcunun ne kadar olduğunun tespiti yapıldıktan sonra dava ön koşullarının oluştuğu ve 6183 sayılı Yasa'nın 28/2 ve 30. maddesi kapsamında sayılan şahıslardan olduğu anlaşılan davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu