Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 24 vd. maddeleri gereğince açılmış Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/230 Esas sayılı dava dosyasında tasarrufun iptali davasına konu edilen taşınmazın satılmış olması nedeniyle 3. şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değerin tahsiline ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/230 Esas sayılı dosyasında eldeki dava ile aynı alacak dava sebebine dayalı olarak aynı taşınmaz yönünden tasarrufun iptali davası açılmış olduğu, eldeki davanın ise taşınmazın 3. Kişinin elinden çıkmış olması nedeniyle elinden çıkarma tarihindeki taşınmaz değerinin davalılardan tahsili talebine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Mersin 1....

Bu durumda mahkemece 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerinde üç grup altında 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 2-6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    Hukuk Dairesi’nin 07/09/2020 gün 2019/2532 Esas 2020/4899 Karar sayılı ilamı ile; “Dava SGK'nın prim alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 16. fıkrasında "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51. 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır." Aynı maddenin 19. fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." (506 SSK.'nun 80/IV-VI fıkraları) denilmektedir. Somut olayda daha önce iş mahkemesince verilen karar Yargıtay 10....

      Hukuk Dairesi’nin 07/09/2020 gün 2019/2532 Esas 2020/4899 Karar sayılı ilamı ile; “Dava SGK'nın prim alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 16. fıkrasında "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51. 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır." Aynı maddenin 19. fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." (506 SSK.'nun 80/IV-VI fıkraları) denilmektedir. Somut olayda daha önce iş mahkemesince verilen karar ... 10....

        Kabule göre davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olmasına rağmen gerekçede davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Yine kabule göre de 6183 sayılı Yasının 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ’ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... Petrol Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili ve davalı ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              Dava; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 1- 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaların görülebilmesi için, borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir. Söz konusu davalar da aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....

              Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olarsa olusun geçersiz olacağından ve kamu borç miktarı dikkate alındığında teminat olarak gösterilen aracın alacağı karşılamasının imkansız bulunmasına göre davalılar vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-HMK’nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

                Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 Sayılı Kanunun 27. maddesinde, amme alacağını ödememiş borçlulardan müddetinde veya hapsen tazyikine rağmen mal beyanında bulunmayanlarla malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların; ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarrufların hükümsüz olduğunun, 28/I-2 maddesinde ise edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3....

                  UYAP Entegrasyonu