Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, 6183 sayılı Kanun uyarınca davanın hak düşürücü süre olan tasarruftan 5 yıl içerisinde olması gerektiğini, iptali istenen tasarrufun 02/10/2014 tarihinde yapıldığını, bu davanın ise 08/01/2020 tarihinde açıldığını, işin esasına girilmeksizin 5 yıl içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İİK 284....

HD. 18.11.2003 tarih 5510-5515 sayılı kararları) Somut olayda davacı kurum ile davalı arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeni ile 6183 sayılı Yasa gereğince başlatılan takip, idarenin sözkonusu zararı alacak davası açarak tahsil etmesi gerekirken 6183 sayılı Yasa uyarınca ödeme emri düzenlemesinin yasaya uygun olmadığından bahisle iptal edildiği, bununla birlikte davacı kurumun inceleme konusu olan tasarrufun iptali davasının devamı sırasında bu defa İİK gereğince aynı alacakla ilgili olarak ilamsız takip başlattığı ve yapılan takibe de davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı alacaklı tarafından Mersin Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nin 2011/157 esas sayılı dosyasında derdest olan itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır....

    Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak açılan tasarurfun iptali davaları da İİK’nun genel hükümlerine göre açılan tasarrufun ipali davaları gibi, tasarurfun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması ve amme borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekir. Ancak borcun doğumu takibin kesinleşme tarihi değil takibe konulan vergi borcunun yasal olarak ödenmesi gereken zamandır. Somut olayda, davalı borçlu şirket hakkındaki 2008 yılında doğan vergi borçları ile ilgili olarak 20.09.2008 tarihinde takibe geçilmiş, ödeme emri 29.06.2009 tarihinde tebliğ edilerek takip kesinleşmiştir. İptali istenilen tasarruf ise borcun doğmundan sonra 11.02.2009 tarihinde gerçekleşmiştir....

      Mahkemece, borcun doğumundan sonra, borçlunun davalı oğluna yapılan araç satışının mal kaçırma amacına yönelik olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 835,78 onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 6183 sayılı Yasa'nın 103.maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen işlemlerin var olduğunu, BK'nın 158.maddesindeki 60 günlük ek süre hakkını kullanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2.6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddeleri hükümleri 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili ... Gıda Otomotiv İnş. San. Tic. Ltd. Şti'nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları ... takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak kanuni temsilcisi ...'in alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptali talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece davalı ... hakkında takip bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vergi idaresi vekili, borçlu hakkında vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı yasaya göre takip başlattıklarını, takip sırasında borçlunun dava konusu taşınmazdaki hisselerini davalı kardeşi ...'e devir ettiğinden bu devirlere ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir....

              Sayılı dosyasından verdiği karar değiştirilerek, kesinleşmiş bir hükmün konusuna giren miktarların tekrar yargılama konusu yapılarak kesin hükmün sonuçlarının bu konuda bir yargılamanın yenilenmesi kararı olmadan ortadan kaldırıldığını, esas alınması gereken kesin hükmün İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/560 E. Sayılı kararı olduğunu, çünkü bu kararın kesinleştiğini belirterek düzelterek onama ilamının kaldırılarak hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1....

                İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Birleşen dava 6183 sayılı AATUHK' nın 24 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali, asıl dava ise 6183 sayılı Kanun kapsamında vergi borcunun tahsili amacıyla başlatılan takip sırasında haksız olarak uygulanan taşınmaz haczinin kaldırılması isteğine ilişkin bulunmaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 6183 sayılı kanuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin birleşen dava tarihinin 04/11/2013 olduğu ve iptal isteğine konu tasarruf tarihinin de 05/06/2008 bulunduğu gözetildiğinde, kamu düzeninden olan ve resen dikkate alınması gereken 6183 sayılı kanunun 26.maddesi hükmü uyarınca, tasarrufun iptali davasının hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle reddedilmiş olmasında bir isabetlik bulunmamasına (Yargıtay 17....

                Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 26.maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Gerek AAÜT'nin 7/2.maddesi gerekse 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalı borçlu ... yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden...

                  UYAP Entegrasyonu