"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava,tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişikliğe göre; İcra İflas Kanunu ve 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi,Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. 6644 Sayılı Yargıtay Kanunu İle Hukuk Muhakemelerİ Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesinde yapılan ve 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre mahkeme tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay...
Mahkemece, dava tarihi itibari ile taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, davalıların tapu maliki olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasında amaç borcun doğumundan sonra borçlunun mal kaçırma amacı ile yaptığı tasarrufun iptali ile alacağın tahsili imkanını sağlamak olduğu, somut olayda dava konusu taşınmazın borçlu tarafından 11.11.2009 tarihinde davalı ...’a onun tarafından da dava dışı....’a onun da ...’a satış yaptığı, bu halde davacıdan anılan sahışların davaya dahili sağlanması ......
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir İptal davasından maksat 6183 sayılı yasanın 28, 29 ve 30. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Mahkemece sözü edilen maddelerde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle yasanın 28.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Tülay aleyhine 6183 sayılı yasa uyarınca icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle borçlunun adına kayıtlı dairesini diğer davalı kardeşi Şenel’e satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini istemiştir....
Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılması, bu takibin kesinleşmiş bulunması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra gerçekleştirilmesi ve iptali istenen tasarruf tarihinden dava tarihine kadar da 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmemiş olması gerekir. Ancak 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında, aciz belgesine gerek olmayıp, borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmesi yeterlidir. Açıklanan bu dava ön şartlarının bulunması halinde ise; mahkemece 6183 sayılı AATUH'nın 27,28,29 ve 30.maddelerinde yazılı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Somut olayda; davalı T4 kanuni temsilcisi ve ortağı olduğu dava dışı Loça Denizcilik ..... LTD. Şirketi ile Mercan Gemi.........
ın kendilerine ait taşınmazları alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile sattıklarını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. 6183 sayılı AATUHK.nun 24 ve devamı maddeleri uyarınca SSK Genel Müdürlüğü tarafından prim alacakları nedeniyle açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davalarda görevli mahkeme, yürürlükten kalkan 506 SSK.nun 80.maddesi 4.fıkrası ve bu maddeyi kaldıran 5510 sayılı Kanun ile getirilen aynı yasanın 88/19. maddesi ile açıkça iş mahkemesi olduğu belirtilmiş, anılan yasa maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir….” denilmek suretiyle yoruma yer bırakılmamıştır. Bu nedenle, Yargıtay Yargıtay 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı 3.kişi ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı İdare vekili, dava dışı borçlu şirket hakkında 6183 Sayılı Kanun uyarınca yürütülen icra taribinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, aynı kanun hükümlerin uyarınca borçlu şirket ortağı olan davalı ...'ın malvarlığına başvurulduğunu, davalı ...'in alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını borçlu şirketin mali müşaviri olan ...'ın eşi davalı ...'a sattığını ileri sürerek satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bu dava ile birleştirilen davada ise, davacı alacaklı İdare vekili, tasarrufun iptali istenilen taşınmazın davalı 3.kişi ... tarafından davalı ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. İş mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 506 sayılı Yasanın 134'üncü maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 101.maddesi, anılan Kanunların uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır. Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanun'un 80 ve 6183 sayılı Kanun'un 24-30. maddeleridir....
Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından karardan sonra, temyiz aşamasında dava dayanağı olan vergi borcunun yeniden yapılandırma yasası gereği ödendiği belirtilmiş, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08.05.2019 tarihli cevabı yazısında da vergi borçlarının kanun kapsamında tahsil ve tasfiye edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda davanın konusu kalmadığından bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de 136 Sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti taktir edilmesi de doğru görülmemiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; borçlunun vergi idaresine verdiği 15.10.2009 tarihli dilekçede, satışın muvazaalı olduğunu belirttiği, Bakırköy 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/117 esas ve 2015/399 karar sayılı dosyasında bu durumun sabit olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369, 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun'un 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....