Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2018/192 ESAS, 2022/327 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davası olduğunu, İİK md. 277 vd....

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dosyası, dava dilekçesi ve istinaf dilekçesi incelendiğinde; davacı tarafın terditli dava açtığı, tüm beyanlarda ilk talep olarak İİK.nun 277 v.d. uyarınca tasarrufun iptali talebinde bulundukları, ilk talep kabul edilmediği takdirde ikinci talep olarak da, ilk talepleri yerinde görülmediği takdirde B.K.18.md.uyarınca değerlendirme yapılması ve alacaklarının karşılayacak şekilde tasarrufun iptali talebinde bulunmuş oldukları görülmüştür. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....

İcra Dairesinin 2021/6780 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine konu edildiğini, dosyanın tüm borçlularının borca batık durumda olduklarını ve mal kaçırma amacıyla hareket ettiklerini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı taşınmazların 3. kişilere devri ve üzerine ayni hak tesisini önlemek amacıyla İİK 281/2'e göre taşınmaların üzerine ihtiyati haciz şerhi işlenmesini ve ayrıca ihtiyali tedbir kararı verilmesini, İİK 277 vd. maddeleri gereğince taşınmazla ilgili haksız ve kötü niyetli tasarrufların iptaline ve dava konusu taşınmazlar üzerine İİK 283. madde gereğince alacağımızla sınırlı kalmak üzere cebri icra yoluyla takip yapma hakkı tanınmasına, mahkeme aksi kanaatte olur ise muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tesciline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa terditli olarak açılan TBK. 19. maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Maddesi ibaresi kullanılmış ise de iddianın ileri sürülüş şekline ve dava dilekçesinin içeriğine ve talep sonucuna göre taraflar arasındaki dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirmenin yapılması gerekir. Davada öncelikli talep İİK'nun 277 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasının yargılaması neticesinde davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13.07.2020 gün, 2018/5702 E- 2020/4741 K sayılı ilamında; “ ..... vergi borçlusu ... Tic....

      Mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptaline ilişkin olduğu kabul edilerek yargılama yapılmış, bu durum gerekçeli kararda açıkça belirtilmiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile Türk Borçlar Kanunun 19. maddesinde düzenlenen muvaza nedenine dayalı iptal davaları birbirinden farklı davalar olup, farklı hükümlere tabidir. Tasarrufun iptali davalarında alacaklı lehine bir takım karineler kabul edilmiş ancak bunun yanında bu dava türü İİK 278 maddesinde 2 yıllık, İİK 279. maddesinde 1 yıllık ve İİK 280. maddesinde 5 yıllık hak düşürücü sürelere tabi tutulmuş, takibin kesinleşmiş olması, ayrıca alacaklıya aciz belgesi sunma gibi bir takım yükümlülükler yüklenmiştir. TBK.nun 19. maddesine dayanan muvaza davalarında alacaklı bu tür yükümlülüklere bağlı olmadan ve hak düşürücü süreye tabi olmadan davasının açabilme hakkına sahiptir....

      Eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİK'nun 4-143.madde) veya geçici aciz (İİK'nun 105.madde) belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda takip konusu borç 2001 yılı 1.aydan 2007 yılı 1.aya kadar olan vergi borcu ve fer'ilerine ilişkindir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ :09/06/2022 ESAS NO :2021/145 KARAR NO :2022/239 DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR TARİHİ :5.5.2023 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 5.5.2023 İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Talep, tasarrufun iptali (6183 sayılı kanun 24 ve devamı) İstemine ilişkindir. İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusunun davalılar arasındaki bağın muvazaalı olduğuna ilişkin tespit davası olduğunu, davanın ticari dava sayılması gerektiğini ve uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyanın gönderildiği İzmir 4....

          Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunması gereklidir. Eğer dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİK 143.madde) veya geçiçi aciz (İik 105.madde) belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu