Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm davalı ...Tic.Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 11.03.2016 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış bulunmasına göre davalı...

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına göre, davalılar ... ve ... 'nun yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 20.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk ve ... 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İİK'nın 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasıdır. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, TTK'nın 4 ve 5. maddelerinde sayılan ticari işlerden olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise davanın tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacı vekilinin, davalılar arasında muvazaalı olarak yapılan Şirket hisse devri işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R- Dava İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkindir. Anılan Yasanın 277.maddesinde belirtildiği üzere tasarrufun iptali davaları elinde muvakkat (madde 105/2) yahut kati (madde 105/1,143) aciz vesikası bulunan alacaklı tarafından açılabilir. Somut olayda borçlu şirket hakkında düzenlenmiş bir kesin aciz vesikası bulunmamaktadır. Mahallinde 7.2.2003 tarihinde yapılan haciz sırasında ise borçlu şirketin adresten ayrılmış bulunması nedeniyle haciz yapılamadığı anlaşıldığından bu haciz tutanağının geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunun kabulü de mümkün değildir....

          Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 22.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece davalıların baba oğul olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan F.... K....... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi olan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kati aciz belgesi ibraz edilmediği gibi aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağı da ibraz edilmemiştir. Bu durumda dava şartının gerçekleşmediği düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davalılardan F.... K.......'...

              Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda, borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişiler zorunlu dava arkadaşı olup her ikisinin de davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Bundan sonra üçüncü kişiden dördüncü kişiye devir olması halinde davacı alacaklı isterse davaya bedele dönüştürür. Dilerse dördüncü kişiye de dava açarak tasarrufun iptalini isteyebilir. Somut olayda, borçlu tarafından dava konusu taşınmazın ilk satışının yapıldığı üçüncü kişi ... hakkında dava açılmamıştır. Bu durumda, mahkemece ilk satışın yapıldığı, ...'...

                Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan, dava önkoşulları yönünden dosyanın incelenmesi varlığı halinde dava konusu mirasın reddine ilişkin tasarrufun İİK’nun 277, 278, 279 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617 maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve süre yönünden reddi isabetli görülmemiştir....

                  Mahkemece dava konusu araçların satış ve tasarruflarının İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline, davacı alacaklılar yönünden İİK.nın 277 ve devamı maddeleri ve yine 6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu 19. maddesi (eski 818 sayılı Borçlar Kanunun 18. maddesi) uyarınca söz konusu araçlar üzerinde davacılara cebri icra yetkisi verilmesine, bu araçlardan davalı 3. kişilerce başka kişilere devredilen araçlar yönünden İİK.nın 283/2 maddesi uyarınca anılan araçların satış tarihindeki satış değeri kadar davalı 3. kişilerin tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır....

                    Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu