ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2017/181 ESAS, 2020/313 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Adana 6....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278,279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasında borçlunun mernis adresinde 22/04/2014 tarihinde haciz düzenlenmiş ve borçlunun kayınvalides...’in hazır olduğu, borçlunun şu anda burada olmadığını, İstanbul’a gittiklerini, ancak açık adreslerinin belli olmadığını, nerede olduklarını da bilmediğini beyan ettiği, lüzumlu ev eşyalarından başka haczi kabil menkul mal bulunamadığının belirtildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2020 NUMARASI : 2020/184 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bono borçlusu davalı T4 aleyhine Burdur İcra Müdürlüğünün 2017/1962 Esas sayılı dosyası ile 255.000,00.-TL alacak üzerinden 28/03/2017 tarihinde icra takibine geçildiğini, davalının açtığı menfi tespit davasının reddedilerek kesinleştiğini, davalı borçlunun 12 adet taşınmazını 10/05/2017 tarihinde oğlu T3 muvazalı olarak devrettiğini ileri sürerek İİK.'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptalini ve dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını ve ilgili gayrimenkullerin tapu sicil kaydına davalıdır şerhinin işlenmesini talep etmiştir. Burdur 3....
Dava terditli açılmış BK. 19 olmadığı takdirde iik 227 ve devamına göre karar verilmesi talep edilmiş,ilk derec emahkemesi BK 19 madde gereğince muvazaa şartlarını taşımadığından bu konuda değerlendirme yapmamış ve İİK 227 maddesine göre inceleme yapıp buna göre karar verdiği görülmüştür. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Aile Mahkemesi 2021/65 E. sayılı mal rejiminden kaynaklı alacak davası ve Bakırköy 15. Aile Mahkemesi 2021/306 E. sayılı ziynet eşyası kaynaklı mal rejimi davalarının halen derdest olduğunu, ikame etmiş oldukları davanın, terditli olarak açılan İİK.'nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK'nın 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkin olduğunu, bu tür davalarda görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunu, ikame edilen davanın aile hukukundan kaynaklanan bir dava olmayıp borçlunun alacaklılarının icra takibini karşılıksız bırakmak amacı ile yaptığı tasarrufun iptaline yönelik olduğundan uyuşmazlığın bu niteliği itibarı ile aile mahkemesi değil genel mahkemelerin görevli olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı T5 vekilince istinaf edilmiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2020 NUMARASI : 2018/292 (E) 2020/367 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu T5 alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla maliki bulunduğu İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesinde kain 5941 ada 5 parsel sayılı taşınmazını, 16/04/2018 tarihinde diğer davalı tarafa muvazaalı bir şekilde temlik ettiğini belirterek işbu tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptaliyle İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2018/14828 Esas sayılı dosyası üzerinden cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur....
Davacı alacaklı Hazine her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve mahkemece de ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de ihtiyati tedbir ihtiyati hacizden daha kapsamlı bir müessese olduğundan tasarrufun iptali davalarında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi gerekir. 6183 sayılı yasanın 13. Md. İhtiyati haciz düzenlenmiştir. Yine Dairece İİK. da bulunan bağzı hükümler kıyas yoluyla 6183 sayılı yasadan kaynaklanan davalarda uygulanmaktadır. İçtihatlarımız bu yönderi. İİK'nın 281/2.maddesinde tasarrufun iptali davaları için özel bir düzenleme yapılarak ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. İhtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır....
İhtiyati haciz müssesesi asıl olarak İİK'nun 257- 268 maddeleri arasında düzenlenmekle birlikte tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ve bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan bazı şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir....