HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1008 KARAR NO : 2023/1840 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TORBALI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/3 E-2022/312 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Turbalı 1....
Dava İİK 277 vd maddesinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek İcra İflas Kanunu, gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu, gerek Türk Ticaret Kanunu ve diğer tüm yasalarda tasarrufun iptali davalarında hangi mahkemelerin görevli olduğu konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu halde mahkemenin görevinin HMK ve TTK hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. İptal istemine konu tasarrufu gerçekleştiren tüm davalılar tacir olup, dava konusu tasarrufun iptali tüm davalıların ticari işletmesini ilgilendirdiği gibi tacir olan davacının ticari işletmesini de ilgilendirmektedir. Diğer taraftan davalılardan... Bankası A.Ş.'nin alacağı temellük etmesi ve temelük ettiği parayı diğer davalının hesabına yatırmasıda bankacılık işlemidir. Bu halde uyuşmazlık 6102 sayılı TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olup aynı yasanın 5.maddesi gereğince de uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir....
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı ... 3.......
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda, davacının davalı ...'tan alacaklı olduğu ve devirlerin borcun doğumundan sonra yapıldığı anlaşıldığından, hakdüşürcü süre ve aciz belgesi aranmayacak, ancak davacının davalı ...’tan alacağı olduğu sabit olduğundan, davalı ... ve....’ya yapılan satışların muvazaalı olup olmadığı araştırılacaktır. Ancak BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir....
Mahkemece borçlunun taşınmazlarını borcun doğum tarihinden sonra oğlu olan davalı 3.kişiye satarak devir ettiği aile fertleri arasında yapılan tasarrufların İİK.'nun 277 vd. maddelerince iptali tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufların iptaline verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Dosya kapsamından, davacı alacaklının 295.000,00 TL. alacağın tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2008/3689 sayılı dosyası ile yürütülen dava konusu takibi yaptığı gibi, ......
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, öncelikle BK. 18. maddelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talepli bu mümkün olmadığı takdirde İİK 277 vd maddelerine göre tasarrufun iptali şeklinde açılmış olmasına rağmen talepler tefrik edilmiş ve işbu davada davacı vekilinin 12/12/2008 tarihli dilekçesi ile davanın B.K 18. maddesine dayalı olarak yürütülmesi istenmiş, dosyaya sunulan Yargıtay ilamından da davacının icra takibinde geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmış ve de mahkemece BK 18. maddesine göre sonuçlandırılmış muvazaaya dayalı iptal davasına ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 22/11/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1614 KARAR NO : 2021/1814 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İZMİR 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2021/64 ESAS, 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 11....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : Mahkemece; davanın, İİK.nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup; bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davanın ön koşullarının incelemesinde davalı hakkında yürütülmüş bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle ön koşul olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından dava konusu taşınmazların davalılar arasındaki satımına ilişkin tasarrufların İİK 277 vd maddeleri uyarınca iptali ile tarafına satış yetkisi verilmesinin talep edildiği ve aynı doğrultuda 04.02.2021 tarihli 2. celsede davanın İİK 280-282 maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğunun bildirildiği, bu nedenle eldeki davanın TBK madde 19 kapsamında değil, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu, buna göre 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....