Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddesi uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Kesin veya geçici aciz vesikasının bulunması, iptal davası için ön koşul ise de bunun davanın açılmasından önce alınması zorunlu değildir....
Mahkemece, davacının iptal sebebi olarak düşük değere dayandığı, taşınmazın gerçek değerin çok altında satılması muvazaa gerekçesi ile bu davayı açtığı, başka gerekçe ileri sürmediği gerekçesiyle değerlendirmesini sadece İİK 278/II madde gereğince yapması da doğru değildir. Bu durumda davacı tarafından dava konusu tasarrufun Adana 8.İcra Müdürlüğünün 2010/368 ve ......
YANIT : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; iptaline kararı verilen ve hacze konu balıkların elinde bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden İİK m.283/2 ile İİK m.24 uyarınca balıkların kıymetinin şikayetçiden tahsiline karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığını, aksi halde; İİK' nın 283/2 maddesi hükmü ile alacaklıya tanınan hak yok edilerek tasarrufun iptali hükmünün infazının hiçbir zaman mümkün olmayacağını, iptaline karar verilen malı, hükmün infazı sırasında elinden çıkardığı anlaşılan 3. şahsın ise mahkeme hükmüne rağmen olarak haksız menfaat elde edeceğini, tasarrufun iptali davalarına ilişkin çeşitli görüşlerde mal takip sırasında davalı üçüncü kişi elinde bulunmazsa İİK 24/4 ve 24/5 md hükümleri uygulanarak malın değerinin 3.kişiden haciz yoluyla tahsil edileceğinin belirtildiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre,davalıların anne-kız olması nedeniyle dava konusu taşınmazın İİK 278 madde kapsamında bağış hükmünde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalıların anne-kız olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 280/1 maddesine göre iptale tabi bulunmasına göre davalı ...'ın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.496,38 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı borçlu ...'dan alınmasına 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine dayalı olduğu, bu durumda zamanaşımı söz konu olmadığından bu yöndeki itirazı yerinde görülmeyerek, dosya kapsamı itibariyle tasarrufun iptali koşullarının somut dosya kapsamında mevcut olduğu, İİK'nın 280/1 maddesi kapsamı uyarınca tasarrufun iptali davalarında ıspat yükü davacı üzerinde olup, davacı davalıların kötüniyetli olduğunu ve alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini ıspatlamakla yükümlü olduğu, davalıların arkadaş olması nedeniyle diğer davalının ekonomik olarak zor durumda olduğunu bilebilecek kimselerden olması, taşınmazın bedelindeki misli fark, davalı Mahmut'un taşınamaz bedelini ödediğine yönelik bir savunmasının olmaması, buna ispat edecek bir kanıt sunmaması nedeniyle tasarrufun davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğu anlaşılmış, İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak davanın kabulüne,Ordu ili Fatsa ilçesi Küçükkoç Mahallesi 127 ada 6 parsel, 133 ada 43 parsel, 151 ada 4 parsel ile 123 ada 15 parsel sayılı taşınmazların davanın T4 ile...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/55 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/55 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 24/02/2022 tarihli ara kararının hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, daireye gönderilen dosya incelendi gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali istemi ile açtıkları davada, tasarrufun iptaline konu olan İzmir İli, Balçova İlçesi, 198 ada, 1001 parsel 2. kat, 3 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın, dava dışı 4. kişiye devredilmiş olması nedeniyle, 106.041,62- TL takip alacağına yeter miktarda, davalılar T9 ve T13 menkul, gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına takip dosyasındaki alacak ve fer'îlerle sınırlı olmak üzere, İİK'nun 281/2- son maddesi gereğince ihtiyati haciz konulması talep etmiştir....
taşınmazın diğer davalı T4'e devrine ilişkin tasarrufun İİK 277....
Bu durumda bu haliyle dairemize verilen tasarrufun iptali davası niteliğinde olmadığı, muvazaya dayalı satışın iptali isteminden ibaret olduğu değerlendirildiğinde temyiz incelemesini yapmak görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 29.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/16 Esas, 2020/42 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacının davasının İİK'nun 277. Ve İİK'nun 105. Maddesi delaleti ile sunulan haciz tutanaklarının geçici aciz vesikası niteliğinde olmadığından HMK 115/2 uyarınca USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf istemi ile ilgili olarak HMK.nun 352....
İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyadi haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyadi haciz kararı İİK nun 257. ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyadi haciz kararından bu yönden de farklıdır. Oysa İİKnun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararlarında, karardan sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264. maddesine göre alacaklının bir ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır. Somut olayda; Şikayete konu edilen ihtiyadi haciz kararının İİK'nun 257. maddesi kapsamında düzenlenen genel hükümlere göre verilmiş bir ihtiyadi haciz kararı olmadığı, İİK'nun 281/2 maddesine göre verilmiş olup, gerçekte ihtiyadi tedbir niteliğinde bir karar olduğu belirlenmiştir....