Hukuk Dairesi'nin 06/01/2023 tarihli 2020/449 Esas 2023/22 Karar sayılı kararında özetle: Dava, TBK 19 madde ve İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: Davanın konusu, terditli talepten birincisi İİK 277 vd. gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, öncelikle İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak, olmadığı takdirde TBK 19. maddesine istinaden muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davasıdır. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, temlik alan sıfatıyla alacaklı olduğu Zonguldak 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Dava, İİK' nun devamı maddelerine dayalı tasurrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda, dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı ile davalı ... arasında Gölcük 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/446 Esas sayılı dosyasından açılan boşanma davasının devam ettiği anlaşılmaktadır....
Dava; davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufların iptali isteğine ilişkin olup; dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. 1- Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, satış işleminin boşanma davası devam ederken yapılmış olması, tapudaki satış bedelleri ve tanıkların bedele ilişkin beyanları göz önünde bulundurulduğunda davalı ...'nin yatırım amaçlı her iki taşınmazı aldığı yönündeki beyanına ve davalı ...'nin zor durumda olduğu için taşınmazların sattığına ilişkin beyanına itibar edilemeyeceği, ...'nin boşanma davası devam ederken bütün malvarlığını devrettiği, istihkak ve tasarrufun iptali davalarının devam ettiği gözönüne alındığında davacının davasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir....
Ve Seyahat T1 tarafından dava davalar açıldığını, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Derdestlik itirazının kabulüne, davanın usulden reddine, " karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; açılan davanın, tasarrufun iptali davası olduğunu, Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/959 Esas sayılı dava dosyası ile dava yargılama yolu, ulaştığı sonuçlar ve taraflara sağladığı yada sağlamadığı hakların farklı olduğunu bu nedenle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, İİK 277 vd maddesine dayanılarak tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TBK'nun 19. Maddesine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir. Mevcut dosyada, İzmir 7....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. (Yargıtay 17. H.D. 11/10/2017 T. 2015/4818 E. 2017/8842 K.)...