Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; İİK.' nun 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,28.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, İİK 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 17.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

        Esas KARAR NO : 2021/968 DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ:24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ...E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ......

          İcra Müdürlüğü nün 2015/15019 sayılı takip dosyasında borçlu T3 in maaşı üzerine haciz konulması yönündeki tasarrufun İİK 277 ve TBK nun 19. maddesi uyarınca iptali ile , davacıya İzmir 17. İcra Müdürlüğü nün 2016/15511 sayılı dosyasında alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine, paranın iadesi yönündeki istemin 2. sıra haciz alacaklısı bulunması nedeni ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin dava konusu maaş haczi nedeniyle davalı-borçludan tahsil edilen miktarın davacıya ödenmesi yönündeki talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ikinci sıradaki haciz alacaklısının tasarrufun iptali davası açmadığını, talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

          Bu durumda mahkemece, öncelikle davanın terditli açıldığının göz önüne alınması, davanın İİK 277 anlamında tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi halinde gerekli olan tüm dava ön şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek belirlenmesi, oluştuğu sonucuna varılır ise nedenlerinin gerekçeli bir biçimde açıklanması, ondan sonra İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı ayrıca yapıldığı ileri sürülen ödemelerin mutat ödeme vasıtası niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunun, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki delil durumu da gözetilerek ret ve üstün tutulma nedenleri ile varılan sonuçların hukuki nedenlerinin yasa yoluna imkan verecek şekilde tartışılıp değerlendirilmesi;davanın BK 19 anlamında tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi halinde BK'nun 19 maddesine dayalı davalarda olması gereken şartların somut olayda olup olmadığının değerlendirilmesi; bundan ayrı davalı borçlu...

          Gerek İİK'nun 277 ve devamı maddeleri, gerekse TBK'nun 19. maddesi kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları ise tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Bu davalarda davanın kabul edilmesi halinde, olası davacı alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere tasarruf işleminin iptaline karar verilir. İİK'da, bu tür davalarda, geçici hukuki koruma tedbiri olarak kendine mahsus ihtiyati haciz yolu düzenlemesi yapıldığından HMK'nun 389 ve devamı maddelerine göre, tasarrufun konusu mal üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle, davalı T2 vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

          Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olsun gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olsun dava ön koşulu iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gibi tasarrufun iptali davası için İİK'nun 280.madddesindeki 5 yıllık sürenin de geçmiş olduğu, BK'nun 19.maddesi için ise ön koşul olmadığı gibi davanın esasına girildiği ve davalıların muvazaalı işlem yaptıklarının ispatlanmamış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3'in İstanbul 9....

            UYAP Entegrasyonu