ya devrinin muvazaalı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar vekili de davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının talebi, devrin muvazaalı olduğunun tespitine ilişkindir. HMK.nın 106/2-3 maddesi gereği davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunması gerekir. Maddi vakalarda tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Bu sebeple, davacının İİK 277 madde gereği borçlu şirketle satın alan aleyhine tasarrufun iptali davası açacağına, iş bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmayıp, davanın bu sebeple reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2022 NUMARASI : 2022/363 ESAS - 2022/472 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Varlık Yönetim Şirketi olduğunu, dava konusu alacağı Türkiye Garanti Bankası A.Ş.'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/378 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Ordu 2....
in 260.000,00 TL den sorumlu olacak şekilde davalılardan tahsiline davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı ... ve ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. İİK'nun 284. maddesine göre "İptal davası açma hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer" madde belirtilen beş yıllık süre hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı Lale’nin davalı Hsüeyin ile aynı ilçeden olduğunu, ayrıca davalı Hüseyin ile davalı Lale’ye vekaleten satışı gerçekleştrien eski eşi Gürkan Altun’un aynı köyden olduğunu, taşınmazın devrinin muvazaalı olduğunu, dava ayrıca TBK 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasıyla açılmış olup bu hususun yerel mahkemece göz ardı edildiğini, muvazaa iddiasıyla açılan davalarda borcun doğumu tarihinin bir önemi olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava İİK.277.vd.md.uyarınca olmadığı taktirde TBK.19.md.uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme yapmak Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesine ve davanın ileri sürülüş şekline bakıldığında eldeki dava TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....
Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davanın ve istinaf edilen kararın İcra ve iflas kanunundan (İİK 277 vd) kaynaklanan tasarrufun iptali ve TBK 19. Maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı açılan dava ve yargılaması sonucu verilmiş bir nihai karar olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 352/1- a bendine göre (ön inceleme); "incelemenin başka bir dairece veya Bölge Adliye Mahkemesince yapılmasının gerekli olması ... halinde öncelikle karar verilir." 5235 sayılı yasanın 35.maddesi gereğince Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine dair HSK'nın 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararının dairemizin bakacağı işlerle ilgili işbölümü kısımlarında işbu istinaf talebine konu edilen dava ve işlerle ilgili verilmiş kararların istinaf incelemesinin bulunmadığı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
edilen dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava İİK.’nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK. m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafça İİK.’nun 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir....
Dava, davalılardan T3 26/11/2020 tarih ve 11642 yevmiye sayılı işlem ile devredilen taşınmaza ilişkin tasarrufun TBK nun 19 maddesi ile İİK ve devamı maddeleri gereğince iptali istemine ilişkin olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....