"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı kardeşi ....’ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafça aciz belgesi sunulmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Görülmekte olan davanın, İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası olduğu," Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nın 277 md) bulunması, davanın iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Tokat 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/61 esas, 2022/306 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı-TBK.19 maddeleri) talebinin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı-TBK.19 maddeleri) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
Mahkemece borçlunun taşınmazlarını borcun doğum tarihinden sonra oğlu olan davalı 3.kişiye satarak devir ettiği aile fertleri arasında yapılan tasarrufların İİK.'nun 277 vd. maddelerince iptali tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufların iptaline verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Dosya kapsamından, davacı alacaklının 295.000,00 TL. alacağın tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2008/3689 sayılı dosyası ile yürütülen dava konusu takibi yaptığı gibi, ......
-Dava ... ve ... nolu bağımsız bölümler açısından İİK. 194 maddesi uyarınca açılmış tapu iptali ve tescil, ... nolu bağımsız bölüm açısından ise İİK. 277 vd. maddelerine istinaden açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davaları borçlunun .... kişilerle yapmış olduğu tasarrufi işlemlerin alacaklı bakımından geçersizliğinin sağlanmasına yönelik bir hukuk davasıdır. Tasarrufun iptali davasının konusunu borçlu ile .... kişi arasında yapılmış hukuki işlemler oluşturmaktadır. Somut olayda ... nolu bağımsız bölüm arsa sahipleri tarafından ...'e satılmıştır. Borçlu yüklenici ile ... arasında yapılmış bir tasarruf yoktur....
ye sattığını belirterek, tasarrufların iptalini talep etmiştir.Davalı ... vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalılar İbrahim, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, dava konusu taşınmazlarını tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark olduğu ve davalı borçlunun kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, davalılardan ...’nun müvekkiline olan borcu nedeniyle yapılan icra takibinde borcuna yetecek haczi kabil malının bulunamadığını ancak kendisine ait ... ilçesinde kain taşınmazını kardeşi olan diğer davalı ...’e alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla satmış, ancak bu satışın İİK’nun 277. maddesi hükmüne göre iptal edileceğini öğrendiği için yine aynı değerle 3. kişi ...’e devrini sağlamış olduğundan bu devir işlemlerinin B.K. 18. maddesine göre iptali ile taşınmazın M.... ... üzerine tesciline ve bu tescilden sonra İİK.’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince alacağın tahsili amacı ile borçlu davalı ... ... ile diğer davalı ... arasındaki tasarrufun iptaline, mümkün olmadığı...
İcra Müdürlüğünün 2009/2650 Sayılı icra dosyasında satış isteme yetkisinin tanınmasına,karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Mahkemece davanın kabulüne, 8.836,23 TL faiz alacağının davacı ...’den alınarak davacıya verilmesine ve taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun da iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde hem İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapılan tasarrufun iptali davası hem de asıl alacağına işleyen faizin belirlenerek alacak davasını birlikte açmıştır. Ancak İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olup yargılama usulleri farklıdır. Ayrıca tasarrufun iptali davası ile alacak davası arasında bir bağlantı da bulunmamaktadır. Bu nedenle faize ilişkin alacak davasının asıl davadan ayrılarak bağımsız bir dava olarak incelenip karar verilmesi gerekirken bu dava ile birlikte incelenip karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....