TASARRUFUN İPTALİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 280 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı vekili davalılardan B... Y... Turizm ve Yat Limanı Yat. ve Tic. A.Ş.'nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını, ancak davalılardan P... İnş. A.Ş.'nin de borçlu hakkında muvazaalı olarak icra takibi yaptığını öne sürerek muvazaalı olarak yapılan takibin iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece hukuki yarar bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/8469 E. sayılı icra takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı kalmak kaydıyla İİK 283/1 maddesi uyarınca cebri icra yetkisinin tanınmasına, bu nedenle; davalı T4 adına kayıtlı olan Seferihisar Ürkmez 469 parsel 2. kat 6 nolu bağımsız bölüm için haciz ve satış yetkisi verilmesine, davalı T5 adına kayıtlı olan banka hesapları, gayrimenkuller ve araçlar için haciz ve satış yetkisi verilmesi ile T5 İnşaat Müteahhitliği Taahhüt Ticaret isimli ticari işletmenin aktif malvarlıkları için haciz ve satış yetkisi verilmesine, davalı T3 adına kayıtlı olan banka hesapları, gayrimenkuller ve araçlar için haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK. nun 277 ve devam maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlunun dava konusu taşınmazını davalı ...’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, icra takibinin kesinleşmediği ve aciz belgesinin sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/206 esas, 2022/417 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/3 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı T8 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı QNB Finansbank A.Ş vekilinin 08/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: Davalı-borçlu T7 ile müvekkil şirket arasında 05/08/2014 ve 19/04/2017 tarihlerinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, daha sonra davalı Durmuş'un malik olduğu taşınmazlardan birini kardeşi olan diğer davalı T8'na borç sözleşmesinden 4 yıl, icra takibinden ise 3 yıl önce 60.000 TL bedelle muvaazalı şekilde, sattığını belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu hisse devrinin 18.03.1999 tarihinde olduğu, dava konusu takiplerin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerinin ise devir tarihinden sonra imzalandığı, İİK 277 ve devamı maddelerince tasarrufun iptali davası açma koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden, davacı alacaklı banka ile davalı borçlu arasındaki kredi ilişkisinin 18.05.1990 yılı itibari ile başladığı, sonrasında kredi sözleşmeleri imzalanmaya devam edildiği, davacı ile davalı borçlu arasındaki alacak-borç ilişkisinin başlangıcının dava konusu tasarruf tarihinden önceye dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözardı edilmesi isabetli olmamıştır....
İlk derece mahkemesince; davalılar arasında taşınmaz satışına ilişkin bir tasarruf olmadığı, taşınmazın davalı T3 tescilinin cebri icra yolu ile yapılan ihale sonucu gerçekleştiği, tasarrufun iptali davasının ön koşullarından olan taraflar arasında mevcut tasarruf koşulunun oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın görülebilmesi için ön koşulların oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri veya TBK 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Öncelikle dava harcının eksik yatırıldığı, yerel mahkemece harç tamamlatılmadan davaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....
Ve Tic. Ltd. Şirketi vekilinin itirazı sonucu mahkemenin 01/11/2022 tarihli ara kararı ile" Mahkememizin 30/09/2022 tarihli ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarına karşı, davalı T4 vaki itirazların REDDİNE," karar verildiği ve bu karara karşı davalı T4 Tic. Ltd. Şirketi vekilinin istinafa geldiği görülmüştür. Dava terditli açılmış tasarrufun iptal idavasıdır. Talep öncelikle İİK 277 ve devamı gereğince iptal kararı verilmesi, olmadığı takdirde BK 19 md. gereğince iptali talep edilmektedir. Dairemizce İİK 227 vd. göre açılmış tasarrufun istemine ilişkin davada, yapılan incelemede mahkeme tasarrufa konu taşınmaz ile ilgili %15 teminat karşılığında 30/09/2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı vermiş yine aynı günde ayrı bir ara kararla davanın %50 si oranında teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verdiği görülmüştür. İkinci verilen tedbir kararı yanlıştır. İlk derece mahkemesi öncelikle İİK 277 ye göre açılan davalarda İİK 281/3 md. göre davayı değerlendirmek zorundadır....
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....