İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/358 KARAR NO : 2023/334 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/460 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali ile birlikte tasarrufa konu edilen taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....
Mahkemece, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığını, davacının dava konusu taşınmazlarını tapularının iptali ile borçlu adına tescilin talep ettiğini, İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan davalarda, davacının sadece taşınmazlarnı alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri ... yetkisinin verilmesini isteyebileceğini, tapunun iptalini ve eski hale getirilmesini isteyemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Mahkemece, davada Aile Mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Eldeki dava aile hukukundan kaynaklanan bir dava olmayıp borçlunun alacaklılarının icra takibini karşılıksız bırakmak amacı ile yaptığı tasarrufun iptaline yönelik olduğundan uyuşmazlığın bu niteliği itibarı ile aile mahkemesinin görevli olduğu söylenemez. Bu nedenle mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykıdır....
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delilleri göre, borçlu şirket yönünden alınmış aciz belgesi bulunmadığı, icra dosyasında haczedilen malların bulunduğu, haczedilen malların paraya çevrilmediği, davacı alacaklı tarafından öncelikle mahcuz malların paraya çevrilmesi sonucu alacağını tahsil etme yoluna gitmesi gerektiği, mahcuzların satışı sonucu alacak miktarı karşılanmadığı takdirde aciz belgesi alındıktan sonra tasarrufun iptali davasının açılmasının mümkün olduğu bu bağlamda İİK 105 ve 277 maddeleri gereğince sübut bulmayan davanın davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri mahkemece de kabul edildiği gibi borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK 105)veya kati aciz belgesinin(İİK 143) bulunmasıdır....
İhtiyati haciz müssesesi asıl olarak İİK'nun 257- 268 maddeleri arasında düzenlenmekle birlikte tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ve bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan bazı şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir....
Mad. hükmünce açılan tasarrufun iptali davası olduğunu, bu madde hükümleri gereğince açılan davaların hiçbir şekilde ticari dava ve işlerden sayılmadığını, bu davanın tarafları (tarafların tacir olup olmamalarına, uyuşmazlığa konu alacağın niteliğine (takip dayanağının çek / senet olup olmaması) uyuşmazlıkta devredilen hakkın niteliğine (şirket hissesi, taşınmaz, hak ve alacak vb.) bakılmaksızın genel nitelikli davalar olmakla asliye hukuk mahkemelerinin görev alanında kaldığını, verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olup, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK.19 maddesine dayalı açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....
yapılan en son ödemenin Aralık 2014 tarihine ait oldu, ayrıca kredi kartından BHR isimli diğer davalı şirkete ödemeler yapıldığını, üçüncü kişilerin bankaya zarar verme kastını bildikleri ve İİK 280. madde gereği tasarrufun geçersiz sayılması gerektiğini dile getirmişler, İİK 277 ve devamı maddeler ve TBK 19. madde gereğince yapılan tasarruf işleminin iptaline, satılan araçlar üzerinde müvekkiline cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : 1. Davacı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile yukarıda tarih ve sayısı gösterilen mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edildiğinden, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, gereği düşünüldü; I. YARGILAMA SÜRECİ : Davacının Talebi: 2. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili varlık yönetim şirketinin ticari faaliyeti kapsamında, dava konusu alacağı Denizbank A.Ş.'...
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın dava dilekçesi içerikleri dikkate alındığında hem aile konutu hukuksal nedenine dayalı (TMK,194), hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı (TBK,19) tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, taşınmazın aynından kaynaklı dava açtığı anlaşılmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından, üçüncü kısım hariç olmak üzere, (TMK md. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. TMK'nın 194.maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında Aile Mahkemeleri görevlidir. TBK'nın 19.maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açıldığına göre, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir....