Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Görülmekte olan davanın, İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası olduğu," Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nın 277 md) bulunması, davanın iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
Maddesi ve İİK 277 maddeleri uyarınca iptali ile davalı T4, davalı T3 “ın nam-ı müstearı olarak hareket ettiğinin ve iş ortaklıklarının tespiti ile davalı T4 üzerinde gözüken mal varlığının davalı borçlu ile ortaklığının tespitine ve davalı T4 adına görünen tüm mal arlığı ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar üzerinde müvekkili bankaya TBK 19. Maddesi ve İİK m.277 vd. uyarınca öncelikle İzmir 13.İcra Müdürlüğü 2019/9361 Esas sayılı takip dosyasına alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Dava, T.B.K md. 19 ve İ.İ.K....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'284.maddesinde iptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer, hükmünü içermektedir. Somut olayda iptali istenen 07.07.2010 tarihli tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek 03.11.2015 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının BK'nun 19.maddesine göre açma hakkı bulunmakla birlikte dava İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açıldığından davanın İİK 284.madde gereğince hakdüşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Sağlık Hiz. Tic. A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Sağlık Hiz. Tic. A.Ş'ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ......
Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
Şöyleki, 1- İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay...Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mirasçı alacaklılarının korunması hakkına dayalı olarak 4721 sayılı Kanun’un 617 nci maddesi uyarınca “mirasın reddinin iptali” istemiyle açılan eldeki davada, davacının dayandığı hukuki sebebi 2004 sayılı Kanun’un 277 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınan “tasarrufun iptali” davası olarak ıslah etmiş olduğu gözetildiğinde somut olayın çözümünde; 4721 sayılı Kanun’un 617 nci maddesinin mi, yoksa 2004 sayılı Kanun’un 277 ve devamı maddelerinde yer alan tasarrufun iptali hükümlerinin mi uygulanması gerektiği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 15. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar vardır. 16. Bilindiği üzere 4721 sayılı Kanun’un 617 nci maddesi, mirası reddeden mirasçının alacaklılarının korunması için özel bir hüküm içermektedir....
davalılar arasındaki muvazaalı senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibine ilişkin tasarrufun İİK’nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK’nun 19.maddesi gereğince iptaline, muvazaalı takip dosyasına ödenen borçlunun maaşı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının aciz belgesini sunmaması sebebi ile davanın dava şartları yönünden noksan olmasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali (tapu iptali) istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemece davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava dilekçesinde yapılan ve aşamalardaki beyanlardan davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun anlaşılmasına ve aynı Kanun’un 284. maddesine dayalı olarak davanın reddinde de bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının BK m. 18 ( Yeni BK m. 19) kapsamında dava açmasının her zaman mümkün olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10/06/2013 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi....