Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;dava dilekçesinde her ne kadar İİK. 277. vd maddelerine dayanılmış ise de esasen davanın muvazaalı işlem sebebiyle açıldığı ve TBK. 19. maddesine göre muvazaalı işlemden iptali istendiğinin aşikar olup kaldı ki daha önce de müvekkillerinin annesi muris Emine Çetinkaya'ya davalı T7 Çetinkaya, nafaka bedellerini ödemediğinden, Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 1998/3122 Esas sayılı dosyasıyla nafaka bedelleri icraya konulduğunu ve Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1474 Esas - 2002/1696 Karar sayılı dosyası ile tasarrufun iptaline karar verildiğini verilen kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2003/955 Esas - 2003/9980 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onandığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası ile borçlu ... hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine, 02/12/2014 tarihinde yapılan haciz sırasında “borçluya ait hacze kabil malı bulunamadığını”, 21/05/2015 tarihinde yapılan keşifte de, borçlunun ikamet ettiği adres olduğu tespit edilmekle birlikte “dairede bir aile için gerekli olacak yeterlilikte eşyaların görüldüğü” saptanmıştır. Dosya içeriği sabit olduğu üzere, İİK 277 vd maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında ön şart olan aciz belgesinin (İİK'nun 105.maddesi kapsamında)dosyada mevcut olduğu borçlunun malvarlığının borcu karşılamaya yetmediği anlaşılmakla, yapılan tasarrufun İİK 277 vd maddelerine göre değerlendirilip sonucu dairesinde bir karar vermek gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....
Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi karar başlığında tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) olarak gösterilmişse de gerekçeli kararda davanın İİK 277 ve BK 19 maddesi uyarınca kabulüne karar verilerek yargılama usulleri ve dava şartları dahi farklı olan iki hukuksal nedene dayalı olarak davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu kabule göre kararın değerlendirilmesi yapıldığında İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin varlığı da gereklidir.(İİK. 105-143 madde) Somut olayda, davacı tarafından dosyaya sunulmuş İİK'nin 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliği taşıyan haciz tutanağı dosya içerisinde bulunmamaktadır. Takip dosyası içerisinde de menkul haczi yoktur....
Davacı tarafından yargılama aşamalarında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamıştır. Bu durumda davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve BK'nin 19. maddesine göre yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK'nin 277 vd. maddeleri kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi isabetli değildir. Kabule göre ise,tasarrufn iptali davasının görülebilmesi için gerekli aciz belgesi olmadığı gibi asıl borçlu Kemal hakkında yapılmış bir hacizde bulunmamamktadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı A.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A.. Ş..'e geri verilmesine 29.09.2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Yargıtaya Geliş Tarihi:12.12.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK. 19'a dayalı muvazaadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
(İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır. Somut olayda, davacı üçüncü kişi tarafından temyize konu istihkak davasının açıldığı, davalı alacaklı vekili tarafından cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açılmıştır. Bu durumda, İİK'nin 97/ 17. maddesi gereğince tasarrufun iptali davası ile ilgili esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, İİK' nun 277.vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince; İİK 277 vd. md. uyarınca tasarrufun iptali davası için mevcut bir icra takibi ve aciz vesikası alınmasının ön koşul olduğu, bunların dosyada mevcut bulunmadığı, kaldı ki davacının Bursa 2. Aile Mahkemesi'ndeki 2017/1033 Esas sayılı dosyada da işbu davaya konu talebin aynısını talep ettiği, hem aynı taleple önceden açılmış bir dava olduğu, hem de tasarrufun iptalinin özel dava şartlarının sağlanmadığı belirtilerek davanın usulen reddine karara verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davanın İcra ve İflas Kanunu'nun 277 vd. maddesi uyarınca açılmış olduğu değerlendirmesinde bulunulduğunu, halbuki davanın Türk Borçlar Kanunu 19. maddesinde tanımlanan muvazaa davası olduğunu, esasen ortada bir muvazaa bulunduğunun ispatlandığını, bu konuda açtıkları diğer bir davanın kabul edildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ileri sürerek, TBK md.19 ve İİK 277 vd. maddeleri gereğince davalı-borçlunun devrettiği taşınmaz ile ilgili söz konusu devre ilişkin tasarrufun tapu tashihine mahal olmadan iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık İİK 277. vd. Maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....