-Davalı T4 tarafından dava dilekçesi ve eklerine cevap dilekçesi sunulduğu, ancak süresinde cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "1- Davacının davasının ESASTAN REDDİNE," karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin taşınmazın satım tarihinin 15.10.2015 olduğundan genel kredi sözleşmesinin de 11.11.2016 olduğundan bahisle ön şart yokluğundan usulden reddettiği ancak maktu vekalet ücreti vermesi gerekirken nispi vekalet ücreti verdiği, İİK. 277 ve 279. Maddelerinin olştuğu, üçüncü kişinin müvekkili şirketi zarara uğratmak kastıyla hareket ettiğini, 277 ve BK. 19'a göre dava açtıklarını beyan etmişir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK’nun 277 ve devamı ve TBK'nun 19. maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, davanın TBK 19 a dayalı olarak nitelendirilmesi gerektiği, alınması gereken bir aciz vesikasının da olmadığı belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacının dava dilekçesinde İİK 277- 278 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin talep edildiği, dava dilekçesi sonuç kısmında BK 18 ve İİK 277 e göre değerlendirme yapılmasının talep edildiği görülmüştür. Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Maddeleri uyarınca bu tür tasarrufların batıl olup, hukuka aykırı olduğunu, borcun doğumunun tasarruflardan önce olduğunu belirterek davalılar arasında satıma ilişkin tasarrufun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/4- 149 E sayılı ve 25.05.2011 tarihli kararı uyarınca muvazaalı olduğunun tespitine, BK 19 ve İİK 277 vd. Maddeleri uyarınca iptali ile, söz konusu tasarrufa konu taşınmazın cebri icra yolu ile Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1251 Esas sayılı dosyası icra takibi dosyasından olan alacaklarını karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra müdürlüğünün 2016/16947 Esas sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, borçlu adına dosyada taraflarınca haciz edilen taşınmaz bulunmuş ise de söz konusu taşınmazın kamu alacakları ve diğer alacaklarla haciz olup alacağı karşılayacak malvarlığının olmadığını ve aciz halinde bulunduğunu, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini ileri sürerek, öncelikle İİK. 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline, olmazsa TBK. 19. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça öncelikle İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali talebinde bulunulmuştur....
Maddesi uyarınca ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm tesisi gerekirken davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca mı yoksa BK nın 19 maddesi uyarınca mı değerlendirilerek hüküm tesis edildiği hususunda gerekçede bir açıklık bulunmamaktadır. Kaldıki İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında kesin ve ya geçici aciz vesikasının bulunması dava şartı olup mahkemece borçlu şirket hakkında İİK'nın 105. maddesi kapsamında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikası bulunup bulunmadığı hakkında herhangi bir araştırma ve tespitin yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davanın BK' nın 19....
Hukuk Dairesince yapılan inceleme neticesinde dosyanın hem İİK 277 ve devamı hükümleri gereğince hem de TBK 19 hükümleri gereğince incelemesi yapılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş söz konusu karar asıl ve birleşen davanın davacıları tarafından temyiz edilmiştir. 1-Söz konusu tasarruf işleminin hem İİK 277 ve devamı hem de TBK 19 maddeleri gereğince iptali talep edilmiştir. Mahkemece davacı vekillerinden dilekçenin açıklattırılması talep edilmiş, davacı vekilleri cevaba cevap dilekçesinde; söz konusu tasarruf işleminin hem TBK 19'a göre hem de İİK 280/1 hükmü gereğince muvazaalı olduğunu, muvazaa veya İİK 277 değerlendirmesinin hakime ait olduğunu beyan etmişlerdir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK 277 ve Devamı Maddeleri Uyarınca Tasarrufun İptali, Olamazsa TBK 19. Madde Uyarınca Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Somut olayda; dava dilekçesindeki anlatım biçimine göre dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca Tasarrufun İptali, Olamazsa TBK 19. madde uyarınca Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Talep içeriğine göre öncelikle İİK. 277 ve devamı maddeleri uyarınca Tasarrufun İptali talebi hakkında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Uyuşmazlık, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul 40. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde düzenlenen ticari işlerden olmayıp, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 19....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali ya da BK 18. (TBK m.19) kapsamında açılmış iptal davası olması halinde dahi davacı alacağının iptali istenen borçlu tasarrufundan sonra doğmuş olduğunun anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 22.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iptali istenen takiplerde alacaklı ile borçluları arasında organik bağ ve akrabalık ilişkisi olduğu kanaatiyle BK m. 19 (Eski BK m. 18) maddesi ve İİK m. 277 ve müteakip maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, BK. 18 ve 179. maddeler ile İİK 44. madde zikredilmek suretiyle “alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı ve hileye dayalı senetlerin tanziminin ve icra takiplerinin iptali ile geçersizliğinin tespit ve kabulü ile davalı Şirket borçlarından davalı ...’in de sorumlu olduğunun kabulü” gerektiği belirtilerek netice olarak davalılar arasında düzenlenmiş bonoların “muvazaa ve hileye dayalı tanzim edilmiş batıl ve geçersiz bonolar olduğunun tespit ve kabulü ile bonolara ayrışmasız bir nitelikte bağlı icra takibinin iptali” talep edilmiştir....