Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

için yeterli olduğunu, bu dönemde davacının kendi nam ve hesabına çalıştığını, kurum tarafından vergi kaydına göre işlem tesis edilmesi gerektiği halde etmediğinden kurumun kusurlu olduğunu iddia ederek davacının vergi kaydı başlangıcı olan 26.01.1996 tarihinden itibaren zorunlu tarım bağkur sigortalılığının başladığı 01.07.1999 tarihine kadar bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

Dosyadaki belgelerden, davacının satıp teslim ettiği üründen ilk prim kesintisinin 18.4.1994 tarihinde yapıldığı, prim kesintilerinin 1994-1998-1999-2000 ve 2001 yıllarında mevcut olduğu, ziraat odası kaydının 19.9.2001 tarihinden itibaren başlayarak devam ettiği, kooperatif kayıtlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 1995-1996 ve 1997 yılında prim kesintileri bulunmamasına ve tarım ... sigortalılığının yasal karinesi olan 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde yer alan kayıtlarında, kesintinin bulunmadığı bu dönemlerde mevcut olmamasına göre, mahkemece davacının tarım ... sigortalığının kesintilerin yapıldığı yıllar itibariyle sınırlı kalması gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’na 438/7.l maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2020/260 ESAS 2020/523 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 1997 yılına ait tevkifatının tarım bağkur hesabına yansıtıldığını ancak diğer yıllardaki prim tevkifat kesintisi davacı tarafça iade alındığı için bu sürelerin sigortalılık süresinden sayılmadığını ve sigortalılık süresi iade alınan prim günleri olmadığından yaşlılık aylığı almaya yetmediğinden yaşlılık aylığı bağlanmadığını, davacının ödenmiş primi olmadan kendisinin tarım bağkur sigortalılığının tespit edilemeyeceğini beyan ederek davanın hukuki menfaat yokluğundan reddini talep etmiştir....

    Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davalı kurumca davacının muafiyet belgesine göre 2009/1.döneminde muafiyet kapsamında olduğu ve bu nedenle tarım bağkur sigortalısı olarak kabulü mümkün olmadığı gerekçesiyle Tarım bağkur sigortalılığının geçerli sayılmadığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi "... tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği" bildirilmiş, 5510 sayılı Yasa'nın 6/1- ı maddesinde; "Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere; tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan...

    İş Mahkemesi Dava, Tarım-Bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dairemiz bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanışımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının başvurusu üzerine davalı kurumca mevzuat ve kayıtlar çerçevesinde gereken incelemelerin yapıldığını, 1999 yılında TMO satışı nedeni ile bağkur adına tevkifat kesintisi yapıldığından bahisle yapılan araştırmada kesintiyi yapan firmanın listelerini müdürlüğümüze intikal ettirmediğinin tespit edildiğini, bunun üzerine Bağ-kur sigortalılık sürelerinin tevkifat kesintisine istinaden geriye dönük olarak işleme alınmadığını, kurum işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, düzeltilmesi gereken bir husus bulunmadığını belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava tarım bağkur sigortalılığının tespiti davasıdır....

      Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanışımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının başvurusu üzerine davalı kurumca mevzuat ve kayıtlar çerçevesinde gereken incelemelerin yapıldığını, 1999 yılında TMO satışı nedeni ile bağkur adına tevkifat kesintisi yapıldığından bahisle yapılan araştırmada kesintiyi yapan firmanın listelerini müdürlüğümüze intikal ettirmediğinin tespit edildiğini, bunun üzerine Bağ-kur sigortalılık sürelerinin tevkifat kesintisine istinaden geriye dönük olarak işleme alınmadığını, kurum işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, düzeltilmesi gereken bir husus bulunmadığını belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava tarım bağkur sigortalılığının tespiti davasıdır....

      D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : "davacının mahkemece tarım bağkurlu olarak kabul edilen hizmet süresi olan 01/03/2009 -24/03/2011 tarihleri arasındaki hizmet süresinde eklendiğinde 827 gün tarım bağkur hizmet süresi, 960 gün 4/c hizmet süresi ve 1815 gün 4/a hizmet süresi olacağı, 2829 sayılı yasanın 8....

        2000 yılında yapılan teslimattan bağ-kur kesintisi yapılmasa da sigortalılık sürelerinin tespiti yapılabilmesi için ilk tevkifattan sonra düzenli teslimatın da yeterli olduğu, belirtilen kayıtların dışında, davacının iddia konusu tarımsal faaliyetine karine oluşturabilecek resmi nitelikte bir kayıt saptanmadığı, davacının 20.02.2007-26.02.2018 tarihleri arasında Ziraat Odası kaydının bulunmasının başlı başına tarım bağ-kur sigortalısı olarak tespit ve tescil edilmesine karine olmadığı, davacının, yasal süresi içerisinde 7256 sayılı Kanuna dayalı olarak davalı Kuruma başvuruda bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacı ...'...

          Anılan Kanunun 10. maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu