Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." 3.2.2. Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir....

    İlk Derece Mahkemesince, muris ...’ün dava konusu taşınmazları henüz tapusuz iken sağlar arası işlemle davalı ...’’e bağışlayıp zilyetliğini devrettiği, taşınmazın tapusuz taşınmaz olması nedeniyle zilyetliğin devri ile mülkiyetin geçeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

      Başkasının arazisindeki kaynaklardan yararlanma irtifak hakkı olarak tapu siciline kayıt ile kurulur” denilmektedir.Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular yararlanabilir.Somut olayda dava açılırken davaya konu kaynağın bulunduğu taşınmaz tapusuz ise de dava sırasında davalı adına tescil edilmiş ve kesinleşmiş, bu nedenle tapulu taşınmazdan çıkan kaynak haline gelmiştir. Tapulu taşınmazlardaki kaynaktan yararlanma hakkının oluşması için taraflar arasında TMK.nun 761. maddesi uyarınca irtifak hakkının kurulması gerekir. Bu durumda ise tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmış “irtifak sözleşmesi” nin bulunması ve irtifak hakkının tapu kütüğüne tescili şarttır....

        Yol ilerisinde Halim Savaş müştereklerine ait Salarköyü 102 ada 1 parsel no'lu taşınmaz, batısında Ark, kuzeyinde Araziyolu-Sedde ilerisinde Gökırmak ve güneyinde Ark bulunan, fen bilirkişileri Hakan Aksoy ve Ali Rıza Elmas'a ait 17/06/2019 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 1310,86 m² tapusuz taşınmazın 9 TC Kimlik numaralı T1 adına köyün son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, Sinop ili, Boyabat ilçesi, Yabanlı Köyü Gökırmak mevkiinde bulunan doğusunda Abdullah Savaş zilyetliğindeki taşınmaz, batısında T1 ait 112 ada 25 parsel no'lu taşınmaz, kuzeyinde Ark ve güneyinde T1 ait 112 ada 25 parsel no'lu taşınmaz bulunan, fen bilirkişileri Hakan Aksoy ve Ali Rıza Elmas'a ait 17/06/2019 tarihli raporuna ekli krokide B harfi ile gösterilen 1994,69 m² tapusuz taşınmazın 9 TC Kimlik numaralı T1 adına köyün son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir....

        Zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise taşınmaz üzerinde yapı enkazına ait molozlar ile kendiliğinden yetişen badem ağacı bulunduğu belirtilmiş olup rapor eki fotoğraflarda da taşınmaz bölümünün moloz yığını ve kendiliğinden yetişen otlarla kaplı olduğu görülmektedir. Şu halde; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında taşınmaz üzerindeki yapının 1967 yılında yıkıldığının belirtilmesi, zirai bilirkişi raporu ve eki fotoğraflardan da taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli bir kullanım bulunmadığının belirlenmesi karşısında, davacı tarafın, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde zilyetlikle iktisap koşullarının lehine gerçekleştiğini ispat edemediği anlaşılmaktadır....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 10/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Köyü 162 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde yer alan 11275 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının lehine oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı 11.04.2012 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 12.886,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile bahçe niteliğinde davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamış, arazi kadastrosu ise 28.02.1975 - 31.03.1975 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescili davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 04.02.2011 tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, taşınmazı imar ihya ettiğini ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi: 08/07/2021 -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40'ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18'inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının kadastro çalışması yapılmayan alanda bulunan tapusuz taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava konusu taşınmaz kadastro tespitinden önce tapuda kayıtlı olmadığı gibi satış tarihinde de kadastro tespiti henüz kesinleşmediğinden tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlardandır. Tapusuz taşınmazlar yerleşmiş Yargıtay ve Daire İçtihatlarına göre menkul hükmündedir. TMK'nin 763. maddesine göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Yani, taraflar arasında menkul hükmünde olan taşınmazın mülkiyetinin devri için satış sözleşmesi yapıldığında ve taşınmazın zilyetliği alıcıya devredildiğinde alıcı mülkiyet hakkını kazanır. Tapusuz taşınmazlarda kadastro tespit tarihi ile tespitin kesinleşme tarihi arasında zilyetliğin devri ile ilgili yapılan anlaşmalar, diğer koşulların da varlığı halinde geçerli olacaktır (Hukuk Genel Kurulu 2009/8-405 Esas 2009/477 Karar). Satış ve devrin her türlü delille kanıtlanması mümkündür....

                    UYAP Entegrasyonu