Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re'sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

    Taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemez ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmez. 1744 Sayılı Yasanın 2/6. maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük"ün 34. maddesi "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, -2- 2010/11150 - 15162 orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli...

      Nitekim Anayasa Mahkemesi de, 12.12.1989 tarihli ve 1989/11 Esas, 1989/48 Karar sayılı kararında iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralını kabul etmek suretiyle, hukuksal ve nesnel alanda sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadar ki dönem için geçerli sayılması sağlanmıştır. Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; TMK'nin 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında, koşullarına uygun olarak 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlandığı anda mülkiyetin kazanıldığının ve zilyet lehine kazanılmış (müktesep) hak doğduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihi ya da davanın açıldığı tarihten hangisi önce ise, o tarihe kadar kazanma koşulları tamamlanmışsa, tapunun iptaliyle zilyet adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda, ... İlçesi Gündüzbey Köyü çalışma alanında bulunan 85 parsel sayılı 31.825,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve taksime dayanılarak ... ve müşterekleri adına paylı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, harici satın almaya ve zilyetliğe dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır....

          Yine aynı Kanunun 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre; iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, uyuşmazlıkta ise önceki kayıt maliklerinin tapu iptal gerekçelerinin 2/B olmadığı ve evveliyatı orman tahdit hudutları içinde olan ve devletleştirme sonucu Hazine adına tescil edilen bir yerin eski tapu kaydına dayandırılarak kadastro tespiti suretiyle evvelki malikleri adına (mükerrer) tapu tesis edilmesinin hukuki değer ifade etmediğinden, taşınmaz 6292 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Tapulu taşınmaz hakkında TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescile ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın temyizen incelenmesi görevi 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut uyuşmazlıkta orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde görülen öngörülen hak düşürücü süreler çoktan geçmiş ise de ... ..., çekişmeli taşınmazın orman tahdit haritası içine alınması isteminde bulunmayıp, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölüm yönünden tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Bilindiği üzere orman kadastrosunun kesinleşmesiyle tahdit içinde kalan taşınmazlar kamu malı niteliğini kazanır ve her zaman açılacak dava ile tapu kaydı iptal ettirilebilir....

                Mahkemece, 26.03.1954 tarih ... sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne; 29.01.1960 tarih ... sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların temlikinde muvazaa bulunmadığı gerekçesi ile bu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin reddine; tazminat ve ecrimisil isteklerinin de kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen ...’un mirasçıları oldukları, ... Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belgenin düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı başka bir belgenin daha düzenlendiği anlaşılmaktadır....

                  Geçersiz bir harici satışa dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz.” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nin 677/2. maddesinde düzenlenen miras payının devri sözleşmesi ve harici satın almaya dayalı tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 106 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 nolu parseller ile 118 ada 4 parsel sayılı sayılı taşınmazların 1/5 payı davalı ..., 1/5 payı muris ... ve dava dışı kişiler adına, 915 ada 28 ve 118 ada 5 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payının dava dışı ..., 1/2 hissesinin ise (muris ... payının intikal edilerek) davacı, davalı ve diğer mirasçılar adına iştirak halinde olduğu, 116 ada 86 parsel sayılı taşınmazın ise 1/5 payı davalı ..., 1/5 payı ... ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı bulunduğu görülmektedir....

                    Mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı sınırlamaları, bir yasa hükmü gereği kendiliğinden doğmayıp ancak belli koşulların varlığı halinde hak sahibine bir talep hakkı tanıdığından bu kısıtlamaların doğması için tapu siciline tescil edilmeleri gerekir. Zorunlu geçit hakkı da, taşınmaza bağlı bir irtifak hakkı olduğundan Türk Medeni Kanununun 780. maddesi uyarınca da bu hakkın doğumu için tescil şarttır. Yine aynı kanunun tapu siciline ilişkin 1000. ve 1008. maddelerinde de bu irtifak hakkının tapu siciline tescil edilmesi gerekliliği belirtilmektedir. Ayrıca Zorunlu geçit hakkının hukuki niteliği gereği leh ve aleyhine geçit tesisi istenen taşınmazların tapu siciline kayıtlı olmaları gerekir. 11.02.1959 tarihli ve 1958/14 Esas, ve 1959/13 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında zorunlu geçit hakkının ancak tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında söz konusu olabileceği hükme bağlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu