Tarafların irtifak hakkının terkini konusunda anlaşmaya varmadıkları da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/429 E. - 2019/248 K. sayılı hükmünün HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafların irtifak hakkının terkini konusunda anlaşmaya varmadıkları da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/390 E. - 2019/60 K. sayılı hükmünün HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 22/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tarafların irtifak hakkının terkini konusunda anlaşmaya varmadıkları da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/157 E. - 2020/378 K. sayılı hükmünün HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur. Dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bulunmadığına göre, irtifak hakkı tesisine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tescile de hükmedilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ...'a iadesine, 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur. Dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bulunmadığına göre, irtifak hakkı tesisine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tescile de hükmedilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ...'e iadesine 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur. Dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bulunmadığına göre, irtifak hakkı tesisine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tescile de hükmedilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ...'e iadesine, 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Resmi senet içeriğine dahil edilen ve irtifak hakkının içeriğini ortaya koyan 26.10.1994 tarihli taahhüt senedine göre taşınmaz üzerine 224 yataklı 2. sınıf tatil köyü ve yan tesisleri yapılarak işletmeye açılacaktır.Bu durumda tesis edilen irtifak hakkının Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde düzenlenen üst hakkı olduğu kuşkusuzdur. Üst hakkı Türk Medeni Kanununun taşınmaz mülkiyetinin kısıtlamaları bölümünde 726. maddede düzenlendiği gibi ayrıca irtifak hakları bölümünde de 826 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Anılan bu maddelere göre, üst hakkı başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin yapı sahibine ait olmasını sağlayan bir irtifak hakkı sözleşmesidir. Yasanın 827. maddesi hükmü gereğince bu sözleşme ancak, arazi maliki ile yapı maliki arasında resmi memur olan Tapu Sicil Müdürü önünde düzenlenir ve sözleşme içeriği de herkes için bağlayıcıdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat davasının kabul ile sonuçlandığı, mahkemece verilen hükümle birlikte irtifak hakkının da davalı idare adına tesciline karar verildiği, kararla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 28 inci maddesi gereğince hüküm özetinin tapu müdürlüğüne bildirildiği ve tapuda irtifak hakkına ilişkin mahkeme kararı ile ilgili şerhin de işlendiği, irtifak hakkının tesciline ilişkin hükmün kesinleştiği 26.09.2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 01.02.2021 tarihine kadar yaklaşık 1,5 yıllık süre geçtiği, taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu, davalı idarenin yazısı üzerine konulan şerhin, irtifak hakkına ilişkin hükmün kesin olmasına rağmen aradan geçen yaklaşık 1,5 yıllık sürede kaldırılmadığı...
Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir. Adıyaman Tapu Müdürlüğünün yazılarından şerhin terkini için ilgili idarenin resmi yazısı ile talepte bulunması şartı arandığı ve bu nedenle res'en işlem yapılmadığı, ayrıca idarenin de terkin için başvuruda bulunmadığı anlaşıldığından, davacının mülkiyet hakkını sınırlandıran bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davaya açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....
intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....