Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda dosya içeriğine temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda dosya içeriğine temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007.maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece; çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün kadastro sırasında hatalı hesaplandığı, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin tazminat ödemekle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 21.126 TL tazminatın 05.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı vekili peşin harç ve maktu başvuru harcını ödemeksizin dava açmış, ıslah edilen miktar üzerinden ıslah harcıda ödenmemiştir. Mahkemece, anılan harçlar alınmaksızın davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 E., sayılı dosyası üzerinde açılan tapu iptal ve tescil davası neticesinde, dava konusu 108 ada 1, 7 ve 8 parselin tamamı, 6 parselin ise 365,19 m2'lik kısmının iptali ile özel orman vasfı ile Soma Belediyesi adına tesciline karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçerek 14.03.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007 nci maddesi “tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur” hükmünü içermektedir. Devletin buradaki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın TMK'nun 1007. maddesi gereğince tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın TMK'nun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazların ......

              TAPU SİCİLİNİN TUTULMASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT 4721 S....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1490 E-2016/107 K sayılı kararıyla taşınmazın müvekkili adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve kararın 04/02/2019 tarihinde kesinleştiğini, bağımsız bölümün tapu sicilini doğru tutmak, tapuya yanlışlıkla tescil etmeyerek satışa konu edilebilmesini önlemek, ana yapıda mimari projesine uygun ve doğru kat irtifakı tesis etmenin devletin sorumluluğu ve yükümlülüğünde olduğunu, devletin bu yükümlülüğüne uymamış olması ve tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle tapuda satış muamelelerine tabi tutulan bu bağımsız bölümü müvekkilinin satın aldığını ve zarara uğradığını, tapu kaydının iptal edilmesi sebebiyle zararının giderilmesi yükümlülüğünün devlete ait olduğunu, dava konusu bağımsız bölümün zararının oluştuğu 04/02/2019 tarihindeki rayiç değerine göre şimdilik 2.000,00TL maddi tazminatın 04/02/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine, yargılama giderleri ile nispi vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...

                Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile davacı lehine 116.443,83 TL tazminat ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı taraf vekillerince yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19- 152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14- 386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13- 618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....

                GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava; 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılmış tazminat, birleşen dava orman sayılan yer iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, istinaf ise tazminat davasına ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir....

                  UYAP Entegrasyonu