Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacının dava konusu taşınmazı satın aldığı .....ın taşınmazda ½ oranında hisse sahibi olduğu, ... Müdürlüğünce düzenlenen resmi senette davacıya taşınmazın tamamının satıldığına dair işlem yapıldığı, ancak tapuda davacının hissesinin ½ olarak tescil edildiği anlaşılmıştır. TMK'un 1021/... maddesine göre, kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar tescil edilmedikçe varlık kazanamaz ve 1022/... maddesi gereğince de ayni haklar kütüğe tescille doğar, sınırlarını ve tarihlerini tescile göre alır . Bu itibarla, esas olan düzenlenen resmi senet değil, tapu sicilidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2018/332 ESAS VE 2020/6 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan) KARAR : Adana 9....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/95 E. - 2009/61 K. sayılı dava dosyasının kesinleşmediği, tapu kaydının halen davacıların murisi adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (Objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur....

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucu; her ne kadar davacı Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tazminini talep etmiş ise de davacı tapu siciline güvenerek üçüncü şahıstan satın almış olduğu dava konusu taşınmaz kadastro işlemi ile yayla vasfında olduğu halde vatandaşlar adına tescil görerek tapu kaydı oluşturulduğu, daha sonra bu taşınmazların Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31/01/2001 tarih 2000/8-1836 Esas - 2001/13 sayılı kararı ile yayla niteliğinde olduğuna hükmedildiği, bunun üzerine Hazine tarafından tapu iptal tescil davaları açılarak taşınmazların tapu kaydının iptal edildiği ve yayla vasfı ile özel sicile kaydedildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin verilen tapu iptal kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, tüm bu sürecin tamamen hukuk kuralları çerçevesinde ve hukuka uygun olarak gerçekleştiği, yayla niteliğinde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesi sureti ile zarara uğradığını iddia etmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece; bozma kararına uyulduktan sonra tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle ...nin kusursuz sorumluluğu bulunduğu, davacının dava tarihindeki gerçek zararının karşılanması gerektiği gerekçesiyle 12.280,84.-TL'nin ...den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin bozma kararından talep sonucunu ıslah yoluyla arttırmış olup, mahkemece de ıslah edilen miktar üzerinden tazminata hükmedilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu