"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Taraflar arasında görülen dava tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yeni ...Tüzüğü'nün yürürlüğe girmesinden sonra 19.01.2015 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yeni ... Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 13.03.2015 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın usûlden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğe girmesinden sonra 28.07.2015 tarihinde açılmış; mahkemece, taraf ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
Bu uyuşmazlığın, hasımlı olarak açılacak bir tapu iptal ve tescil davasında çözüme kavuşturulacağı, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı tapu kaydında düzeltim davası ile görülme imkanının bulunmadığı açıktır. Hâl böyle olunca, mülkiyet iddiasında bulunulan çekişme konusu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. İlgili kişi M.. K..'nın, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. Davacılar, miras bırakanları ...'ın paydaşı olduğu 1382 parsel sayılı taşınmazda soyadının yazılı olmadığını ileri sürerek anılan kaydın nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, "... Çekişme konusu taşınmaz 1971 yılında senetsizden tespit ve tescil edildiği halde kadastro tespit bilirkişilerinin yaşayıp yaşamadıklarının belirlenerek bilgilerine başvurulmadığı, davacının miras bırakanı ...'...
Gerçekten de, yeni Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir. Ne var ki, somut olayda; hükmen tescile esas ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi’nin 956/103 E. 960/57 K. sayılı dosyasının incelenmesinde, tespite itiraz davası olduğu, davacıların itirazı üzerine davalı paydaşların paydaşlık sıfatlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından bunlar hakkındaki tespit ve komisyon kararlarının iptal edildiği, başka bir deyişle tespit gibi tescil hükmü kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75. maddesi uyarınca Tapu Müdürlüğüne yüklenen görev ve yetkinin yerine getirilme olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda; davacı, davaya konu 785 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Kanun gereğince yapılan uygulama öncesinde yüzölçümünün 11522,28 m2 olduğunu, ancak, birçok parsele ifraz görmesine rağmen 785 parselin gerçek yüzölçümü olan 2557,95 m2 yerine tapuda halen 11522,28 m2 olarak gözüktüğünü belirterek tapu kaydının düzeltilmesini talep etmektedir. Buna göre, mahkemece yapılacak inceleme neticesinde, taşınmazın zemindeki ölçüsünün tapu kaydında yazılı miktardan az olduğunun tespiti halinde, şayet bu farklılığın komşu parsellere elatmaktan ileri gelmediği ve taşınmazların sınırlarında da bir değişikliğin bulunmadığının anlaşılması halinde, tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesine karar verilebilecek, hilafı durumda ise davacı tarafından ilgili komşu parsel maliklerine karşı ayrı bir tapu iptali ve tescil davası açılması gerekecektir....
Davacı, mahkeme kararının hatalı olarak sicile yansıtıldığını ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 1025 ve 1007. maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olduğu, eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu da kuşkusuzdur. Bilindiği üzere,Tapu Sicil Tüzüğünün 74. maddesinde belgelere aykırı tescil ve yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurlarının alınması gerektiğine değinildikten sonra belgeye aykırı yazımın veya tescilin düzeltilmesine ilgililerden birisinin yazılı olurunun bulunmaması halinde, 26.09.2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılır....
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Somut olaya gelince, mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, mahkemece dava konusu taşınmazların ilk tesis ve tedavülleriyle birlikte tapu kayıtları, tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle birlikte kadastro tutanakları ve dayanak tapu kayıtları dosyaya getirtilmemiş, taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı, taşınmazların kim veya kimler tarafından ne zamandır kullanıldığı hususları araştırılmamış, mahallinde keşif yapılmamıştır....