a ait olduğu tutanağın beyanlar hanesine şerh edilerek ve tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına, 224 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kargir binanın davacı ... Ltd.Şti'ne ait olduğu tutanağın beyanlar hanesine şerh edilerek ve tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına, 224 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise taşınmazın davacı ... işgalinde olduğu tutanağın beyanlar hanesine şerh edilerek tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... Ltd. Şti ve ..., tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Kadastro Mahkemesince çekişme konusu taşınmazın bir bölümünün kadastro sırasında tespit harici bırakılan yolda kalması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi sonrasında mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... Madencilik Petrol Nakliyat İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Öte yandan, tapu kaydına 17.10.2011 ve 12.09.2014 tarihli haciz şerhlerinin işlendiği sırada tapu kaydında dava konu satış vaadi şerhi mevcuttur. Bu durumda mahkemece, taşınmaz maliki tarafından terkini talep edilmediği için tapu sicilinde varolmaya devam eden şerh etkisini devam ettireceğinden ve tapu kaydına bir taraf lehine satış vaadi şerhi işlenerek aleniyet kazandıktan sonra mevcut şerhe rağmen başkaca kısıtlamalar işlenmişse bunlara değer tanınmayacağından, tapunun aleniyet prensibi gereği sonradan konulan şerh sahiplerinin daha önce konulan şerhi gördükleri kabul edileceğinden, dava konusu taşınmazın tapu kaydına, davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3159 Esas sayılı dosyası üzerinden konulan 12.09.2014 tarihli ve 12394 yevmiye numaralı haciz şerhiyle davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3....
nın bina yapması için 19.12.1975 tarihinde noterde muvafakatname verdiğini ve buna istinaden bina yapıldığını, ancak taşınmazın .... tarafından davalılara satıldığını öğrendiklerini, binayı murislerinin iyiniyetli olarak yaptığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa taşınmaz üzerinde bulunan binanın kendilerine ait olduğuna dair tapu kaydına şerh verilmesini istemişlerdir. Davalılar,taşınmazı tapu kaydına güvenerek 3. kişiden satın aldıklarını, taşınmazı almakla mütemmim cüzlerine de sahip olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlar, birleşen dosyada ise; dava konusu yere, davacıların haksız olarak elattıklarını ileri sürerek, elatmaların önlenmesi ile taşınmaz üzerindeki binanın yıkımına karar verilmesini istemişlerdir....
İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine, kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır. Ancak, bu açıklamalardan her türlü kişisel hakkın tapu kaydına şerh edilebileceği anlamı çıkartılmamalıdır. Yasalarda şerh edilebilecek kişisel haklar sınırlı sayıda gösterilmiş, kira sözleşmesinden kaynaklanan ve kişisel hak niteliğinde olan kiracılık hakkı da tapuya şerh edilebilecek haklardan olup gerek Borçlar Kanunu da gerekse Türk Medeni Kanununun da düzenleme yeri bulmuştur. Borçlar Kanununun 255 ve bunun paralelinde olan 277. maddesi (bir taşınmazın kiralanmasında sözleşmenin tapu siciline şerh verilmesini iki taraf sözleşebilirler....
Köyü, 12 ve 97 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgelerin (revizyon gören tapu kaydı, veraset ilamı, nüfus kaydı, vekaletname vs.) ilgili tapu sicil müdürlüğünden istenmesi, Çekişme konusu taşınmazların tapu sicil kaydına şerh edilen icra mukavelesi ile eklerinin onaylı suretinin ilgili tapu sicil müdürlüğünden getirtilmesi, geri çevirmeyle istenilen hususların eksiksiz yerine getirilip getirilmediği denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sözleşme 03.12.2008 günü tapu kaydına şerh verilerek “başlama tarihi:03.12.2008, süre:118” olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde, mülkiyeti nakil borcunu yüklenen ...’ın bedeli ödenen 78 parsel sayılı taşınmazı almayı vaat edenin istemini müteakip 31.03.2009 tarihinde devir ve ferağı vereceği, aksi halde cebri tescil davası açma ... doğacağı düzenlenmiştir. Sözleşme ve tapu kaydındaki şerh birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin ifa olanağının 31.03.2009 tarihinde doğacağı bu tarih öncesinde almayı vaat edenin mülkiyetin devrini talep edemeyeceği anlaşılmaktadır. Şerh ile birlikte ayni etkili hale gelen satış vaadi sözleşmesi Tapu Kanunu’nun 26/6 maddesi uyarınca beş yıl için geçerli olup beş yılın dolmasıyla etkisini yitirir. Somut olayda, sözleşme 03.12.2008 tarihinde tapu kaydına şerh edildiğinden beş yıllık süre dolmamış, dolayısıyla da şerh etkisini yitirmeyip geçerliliğini korumaktadır....
Kaydına geçilmesi istenilen şerh kapsamına göre kayıt maliklerinin mülkiyet hakları kısıtlanacağına göre; bu tür davaların Tapu Sicil Müdürlüğüne değil de, kayıt malikleri aleyhine açılması gerekir. Davanın doğru hasıma yöneltilmemesi nedeniyle reddi yerine, işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 21.09.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydına 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca şerh konulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın konusuz kaldığından reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, tapu kaydına 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca şerh konulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin. Mahkemece, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; ......
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının dava konusu taşınmazda zilyet olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesine ilişkin davasının reddine, dava konusu parselin Orman Yasası'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının tapu kaydına şerh edilmesine yönelik ise Mahkemenin 2013/601 Esas, 2014/396 Karar sayılı ilamı kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve temyiz edenin sıfatına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine, kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır. Ancak, bu açıklamalardan her türlü kişisel hakkın tapu kaydına şerh edilebileceği anlamı çıkartılmamalıdır. Yasalarda şerh edilebilecek kişisel haklar sınırlı sayıda gösterilmiş, kira sözleşmesinden kaynaklanan ve kişisel hak niteliğinde olan kiracılık hakkı da tapuya şerh edilebilecek haklardan olup gerek Borçlar Kanunu da gerekse Türk Medeni Kanununun da düzenleme yeri bulmuştur. Borçlar Kanununun 255 ve bunun paralelinde olan 277. maddesi (bir taşınmazın kiralanmasında sözleşmenin tapu siciline şerh verilmesini iki taraf sözleşebilirler....