dan mirasçılarına intikal eden 6951 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı tarafından vasiyetnameye dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığını, bahsi geçen davanın halen derdest olup 20 yıldan fazla süredir devam etmesi nedeniyle müvekkillerinin taşınmazdan yararlanamadıklarını ileri sürerek taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının halen derdest olup ortaklığın giderilmesi davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da bu davanın sonucundan etkilenecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.05.2012 gün ve 456/394 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... temsilcisi ile davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, harici satış ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetliğe dayanarak, kadastro sırasında ... adına tespit ve tescil edilen 103 ada 19 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tescilini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir....
Davacılar ..., ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu 101 ada 275 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ... ve ...'in davalarının kabulüne, davalı ... adına olan tapu kaydında .../... payının iptali ile .../... payın davacı ... adına, .../... payın davacı ... adına, 101 ada 367, 382 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacı ...'in davasının kabulü ile, davalı ... adına olan tapu kaydında .../... payının iptali ile davacı ... adına, 101 ada 1390, 1391, 1397, 1435, 1438, 1441, 6760, 6770, 6771, 7892 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacı ...'in davasının kabulü ile, davalılar ... ve ... adlarına olan tapu kayıtlarında .../... paylarının iptali ile davacı ... adına, 101 ada 3357 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacılar ... ve ...'...
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile tapu kayıtlarının revizyon görmeyip uygulanamayan tapu listesine alındığını, davacıya ait tapu kayıtlarının uygulanmamış olması nedeniyle husumetin yöneltilebileceği bir malik olmadığını bu nedenlerle tapu müdürlüğüne husumet yönetildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığını belirtip kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. 3.2. Değerlendirme 3.2.1. Tapu iptali ve tescili davalarında davanın tapu malikine karşı açılması gerekir, Davalı ......
Ne var ki, dava dilekçesi içeriği göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafın, kendi zilyetliklerinde bulunduğunu öne sürdükleri taşınmazın, tapuda "..." adına kayıtlı olup, bu kişinin kim olduğunun bilinemediğini ve bu haliyle tapu kaydının gerçek durumu yansıtmadığını öne sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açtıkları anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davacı taraf, 15.11.2007 ve 17.03.2008 havale tarihli dilekçelerinde de, açıkça davanın 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir. Şu haliyle, iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre, eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığına göre, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
Kadastro Mahkemesince ise, dosya önce tapu malikinin kadastro mahkemesinde süresi içinde açtığı 2012/28 E. sayılı kadastro tespitine itiraz davası ile birleştirilmiş, yapılan yargılama sonucu, ... tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddine, davacı ... Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi davaları yönünden ise davanın tefriki ile dosyanın yeni bir esasa kaydına karar verilmiş; dava, kadastro mahkemesinin 2015/6 Esasına kaydedildikten sonra ise, tapu iptali ve tescil ile müdahalenin men'i talepleri yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Görevsizlik kararının taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, asliye hukuk mahkmesince de asliye hukuk ve kadastro mahkemeleri arasında ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Her ne kadar Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 06.02.2019 tarihli kararında uyuşmazlık, asıl dava yönünden ölünceye kadar bakma akdi gereğince tapu iptali ve tescil, birleşen dava yönünden ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak nitelendirilmiş ise de, bu nitelendirmenin maddi hata nedenli olduğu anlaşılmakla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14).Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın anılan Daire Başkalığına GÖNDERİLMESİ için HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı Hazine, yasal süresi içinde, 3 adet tapu kaydına dayanarak, tapu kayıtlarının kapsamında kalan taşınmazların belirlenmesi suretiyle tapu kayıtlarının iptali ve Hazine adına tescili istemi ile .... Köyü Tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaya konu parsellerin yukarıda belirtilen parseler olduğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne, 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, diğer taşınmazlar hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, ... Köyü, 123 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı, 693,51, 5518,69, 5491,98 ve 1208,05 m2 yüzölçümlü taşınmazların tapuda ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına kayıtlı olduğunu, taşınmazların Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesinin 1967/103 sayılı tescil kararı ile oluşan Aralık 1968 tarih 28 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia ederek, tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadim yol iddiasına dayalı tapu iptali ve yol olarak terkin istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....