Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: Eldeki davada davacının tespitten önceki sebeplere(taşınmaz satış vaadi sözleşmesine) dayanarak dava açtığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin davadan önce kesinleşmiş olup taşınmazın tapu siciline tescil edildiği, kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin 01/11/2010 tarihinde dolduğu, bu nedenle dava tarihi itibari ile yasada belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı, bu haliyle hak düşürücü süre geçtiği için kesinleşen kadastro tespitine ve tapu kayıtlarına kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak dava açılamayacağı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile Hazine ve ...aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gaziantep 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastro harici bırakılan yere ilişkin tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro çalışmaları sırasında ......köyü, 109 ada 4 parsel sayılı 10.410,56 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ve 17/05/1948 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanuna göre 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, yol olarak terkin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadim yol iddiasına dayalı tapu iptali ve yol olarak terkin istemine ilişkindir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

          Davacı, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, tespitten önceki nedenlere dayanılarak tespite karşı dava açılamaz. Sözü edilen süre; hak düşürücü olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 13.12.1996 tarihinde kesinleşmiş dava ise, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 15.06.1996 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle esastan reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemiyle dava açılmış, Mahkemece 10.05.2011 tarihli ve 2010/1026 Esas ve 2011/673 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare (Hazine) adına tapudan yol olarak terkinine karar verilmiş olup terkin ve tescil yönünden kararın kesin olarak verildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, çekişmeli taşınmaz hakkında yukarıda sözü edilen mahkeme kararıyla verilen hüküm, terkin yönünden kesin olup, davacı idare tarafından Tapu Müdürlüğüne başvurulmak suretiyle taşınmaza ilişkin hükmün infazının sağlanabileceği kuşkusuzdur....

              ve tescil edilen taşınmaza ilişkin emlak vergisi kesintisi olarak ödediğini, yapılan hatalı kadastro tespitinden dolayı hazine adına kayıtlı olan İstanbul İli , Sultanbeyli İlçesi, Orhangazi Mah. 118 ada 3 parsel kayıtlı taşınmazın tespiti ve tapu iptali ile ilgili taşınmazı zilyedi müvekkil T1 adına tescilini talep ve dava etmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/607 KARAR NO : 2021/540 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06.02.2020 NUMARASI : 2019/317 ESAS - 2020/38 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

              Tanık anlatımlarına, zabıt defteri ve tapu evraklarına göre taşınmazın yeri tespit edilmiş ve yıllardır taşınmazın davacılar tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır. Taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden tamamlama harcı ikmal edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın halen davalılar murisi Hasan oğlu Mithat Pomak adına kayıtlı olduğu, Kadastro Mahkemesi ilamının kesinleşerek taşınmazın davalılar murisi adına tescil edildiği, dosya arasına alınan davaya konu taşınmazın tüm satış akitleri incelenmiş, taşınmazın halen davacıların zilyetliğinde bulunduğu, buna göre davacıların tapu iptali ve tescil isteminde haklı oldukları anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu