Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede: Dava, tespitten önceki sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu Madde 12/3'e göre "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." denilerek 10 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut olayda; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; mahkemece, Kadastro Kanunu 12. Maddesinin 3....
Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazlar da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamaz, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemez; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2016 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16 Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca; davacıların tespitten önceki sebeplere dayalı olarak dava açtıkları tapu kaydının oluşmasından itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre 8000 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinde isabet bulunmamaktadır. 3- Diğer çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan iskan sonucu oluşmuş tapu kayıtlarının incelenmesinde Ayşe Duran'ın (iskan maliklerinden ...'in eşi) talebi üzerine .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/...-... esas ve Karar sayılı ilamıyla düzenlenen mirasçılık belgesinde iskan maliki Gülşah'ın mirasçısız ölmesi nedeniyle payının son mirasçı sıfatıyla Hazine'ye verildiği ve bu mirasçılık belgesine dayalı olarak tapu kayıtlarında intikalin yapılarak çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinde revizyon gören tapu kayıtlarının oluştuğu belirlenmiştir....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Vize Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.04.2016 tarihinde verilen dilekçeyle tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.04.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, eldeki dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmayıp, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 11.10.2007 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 18.11.2017 tarihine kadar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığına göre, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
DELİLLER: Kadastro tutanak örneği, tapu kaydı, veraset ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. Kadastro sırasında Yıldızeli İlçesi Çağlayan Köyü 101 ada 22 parsel sayılı taşınmaz belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle T12 mirasçıları T11 ve müşterekleri adına tespit edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacının dilekçesinde özetle; mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların tamamı taşınmazın yol olduğunun belirtildiğini, taşınmazın umumi yol olduğunu, kadastro kayıtları ve uydu fotoğraflarının incelenmesi halinde bunun görüneceğini, savunarak kararı istinaf etmişlerdir. DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları, keşif, keşifte alınan beyanlar, bilirkişi raporu, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve haritasında yol olarak gösterilmesi talebine ilişkindir. Davacıya ait 298 ada 20 parsel ve davalılara ait Çekişmeli 298 ada 15 parsel ve 22 sayılı taşınmazlar tapu kaydı uygulanarak tespit malikleri adına tespit görmüş, tespit 20/09/2011 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....