Mahkemece, tespitten sonra harici satım sözleşmelerine dayanılarak tapu iptali ve tescil talepleri dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tespitten sonra kesinleşmeden önce satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu 4 ada 2 parsel, Kumluca Kadastro Mahkemesinin ... Esas ve 2005/19 Karar sayılı ilamı ile; senetsizden, vergi kaydı ve muristen intikalen eklemeli zilyetliğe istinaden kesinleşen ilamla yargılama sırasında vefat eden davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. TMK'nin 996. maddesine göre "kazandırıcı zamanaşımından yararlanma hakkına sahip olan zilyet zilyetliği devreden aynı yetkiye sahip idiyse onun zilyetlik süresini kendi süresine ekleyebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; harici satım ve kazanmaya sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olup 8.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine verilen karar temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,13.6.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, tapulu taşınmazın harici satımının geçersiz olduğu, 1968 yılındaki kadastro çalışmalarında taşınmaz üzerindeki evin ...’a ait olduğunun tapuya şerh edildiği, 10 yıllık süre içinde ...’nin şahsi hakkını kullanmadığı, taşınmaz malikinin belli olduğu, taşınmazın zilyetlikle edinimi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı "ölüm" hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde harici satış nedeniyle önceki zilyedin zilyetliğine dayanan tapu iptal tescil davasıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir....
Dava, haricen düzenlenen arsa satış senedine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde zilyetlik hakkının tapuya şerh verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, 08.07.1989 tarihinde dava daşı ... ile aralarında düzenlenen harici satış senedine dayanarak, halen davalı adına kayıtlı bulunan 145 ada 60 parsel sayılı taşınmazda kısmen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde zilyetlik hakkının tapuya şerh verilmesini istemiştir. Dosyada mevcut kadastro tutanaklarına göre, 145 ada 59 ve 60 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile hazine adına kayıtlı iken 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca hazine adına orman dışına çıkarıldığı, 145 ada 59 parselin davacı ... ...'un kullanımında olduğu, 145 ada 60 sayılı parselin ise ...'...
Somut olayda, dava, 12.10.2009 havale tarihli dava dilekçesi ile TMK'nin 713/1 ve 2. maddelerinde yer alan kazanmayı sağlayan zilyetlik ve ölüm hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine dayalı olarak açılmış olup Mahkemece, tapulu taşınmazlarda harici satımın geçersiz olduğu ve satış işleminin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, dava dilekçesinde yer alan terditli isteklere yönelik bir araştırma ve inceleme yapılmamış, ayrıca kayıt malikinin miraçılarından olan davalı ...'a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; öncelikle davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı, 19.06.2001 tarihinde ve tek yanlı olarak düzenlenen harici satış senedine tutunarak eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, vekaletin kötüye kullanılarak davacının zarara uğratıldığı gerekçesiyle tazminata hükmolunmuştur. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya öncelikle Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne gönderilmiş, 1. Hukuk Dairesi, mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, davanın harici satış sözleşmesine dayalı kişisel haktan kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan dosyayı 14. Hukuk Dairesi'ne göndermiştir. 14. Hukuk Dairesi ise davanın haricen satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan bahisle Dairemize göndermiştir. Mahkeme kararındaki nitelendirmeye ve hükmü temyiz edenin sıfatına göre görevli Dairenin (13.)...
Bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacılar vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacılar tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin uyarlanması suretiyle hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır. Terditli açılan bu davada tapu iptali ve tescil isteği açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığına göre bedelin uyarlanması yoluyla hüküm altına alınması gerekmektedir. Mahkemenin bu yöndeki ret gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır....
İli Yıldırım İlçesi ...Mahallesi 501 ada 23 parselin davalılar ... ve ... adından iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hüküm ... mirasçıları ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davanın, haricen satın almayı ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dairenin Bozma kararında da bu husus “dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın almaya dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır” şeklinde vurgulanmıştır. Davacı bu hususta dosyaya 18.9.1992 tarihli harici satış sözleşmesi de sunmuştur. Mahkemece gerekçede ... lehine tapu kaydı dışında herhangi bir bulgu, bilgi ve zilyetlik belgelerine rastlanmadığı, davacı lehine ise satın alma sonrası zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu açıklanarak kabule karar verilmiş ise dayanılan sebep ve toplanan deliller karşısında bu kabulün yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....
Bir kısım davalılar vekili, tapulu taşınmazların TMK'nun 713. maddesi uyarınca kazanılmasının mümkün olmadığını ve haricen satışın geçersiz olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş; diğer davalılar bir savunma getirmemiştir. Mahkemece, davacıların tapu maliklerinin ölümünden doğan zilyetlik nedenine değil, harici satım sözleşmesi ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, tapulu taşınmazların haricen satışı geçerli olmadığı ve hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından TMK'nun 713/2 maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesi ile satım ve teslim alınan taşınmazın zilyetlik hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine aittir. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....