Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 18.06.2020 tarih ve 7247 sayılı kanunla eklenen 5366 sayılı Kanun Geçici 1. Madde hükmü uyarınca açılan Tapu İptali ve Tescil davasıdır. HSK'nun yürülükteki İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince; " Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" vede "Mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptal davaları (TMK m. 705 ve 716) sonucu verilen hüküm ve kararlar" hakkında istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi 1 ve 2. Hukuk Dairesine ait olduğu gibi; Her ne kadar somut uyuşmazlıkta; öncesinde idari yargıda iptal edilen bir kamulaştırma işlemi bulunmakta ise de, işbu dosya ile aynı konuda; 5366 sayılı Kanunun Geçici 1....

Somut olayda, davalı eş tarafından devredilmeyen, nam-ı müstear adına kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazların işbu madde hükmüne dayalı olarak kendiliğinden tasfiyeye dahil edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla davacının taşınmazların tasfiyeye konu edilmesini sağlamak amacıyla eldeki tapu iptali ve tescil davasını açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Öte yandan gerek dava dilekçesi ve gerekse istinaf dilekçesindeki açıklamalar itibarıyla iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, nam-ı müstear iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Eski hukukumuzda nam-ı müstear geçerliliği kabul edilmiş bir bağımsız müessese olarak düzenlenmiş bulunmasına karşın bugünkü yasalarımızda nam-ı müstear diye bir deyim mevcut değildir. Ancak konuya açıklık ve çözüm getirmesi bakımından 08/05/1941 gün ve 29/5; 05/02/1947 gün ve 20/6 ile 07/10/1953 gün ve 7/8 sayılı içtihadı birleştirme kararları kabul edilmiştir....

-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, muris tarafından davalıya yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğu ve mirastan mal kaçırmaya yönelik bulunduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne var ki, dava konusu 988 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğu, talebin miras payları oranında tapu iptali ve mirasçılar adına tescil istemine ilişkin bulunduğu, bu durumda dava değerinin davalı dışındaki mirasçıların hisselerine isabet eden değer olduğu, harç ve vekalet ücretinin de bu değer üzerinden hesaplanması gerekeceği kuşkusuzdur....

    ün karar düzeltme isteğine gelince; davalı temyiz süresi içinde kararı vekalet ücreti yönünden temyiz etmiş ise de Dairenin 06.02.2013 gün ve 2012/13629 E. 2013/1357 K. sayılı ilamında maddi yanılgı sonucu davalının temyiz isteğinin incelenmediği bu yönde karar verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda 16.10.1940 gün 48/88 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davalının karar düzeltme isteği temyiz isteği olarak kabul edilerek inceleme yapılması gerekmiştir. Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Davacılar, 13.01.2012 tarihli dilekçe ile miras bırakanın 545 ada 113 parseldeki ¼ payını muvazaalı olarak bağış yoluyla kızı davalıya temlik ettiğini ileri sürerek muvazaa sebebiyle tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkis isteğiyle dava açmış olup dava değerini 60.000TL olarak göstermişlerdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, asıl davaya konu çekişmeli 392 ada ve 2 parsel sayılı taşınmazdaki 42/2400 payın ve birleştirilen davaya konu 682 sayılı parseldeki (11) nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinin, davalının eşi olan oğulları ... baskı ve tehditleri sonucu davalı gelinlerine satış yoluyla temlik ettiklerini, gerçekte bir bedel almadıklarını ileri sürerek, ikrah hukuki sebebine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı; davacıların özgür irade ve istemlerine uygun işlem yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 176 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olarak HAZİNE adına tecsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından, temyiz edilmiştir Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 17/04/1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sırasında davaya konu yer orman sınırları içinde gösterilmiş, 1988 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılıp, bilahare yörede yapılan imar uygulaması sonucunda ihdasen Belediye adına tescil edilen taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ihdasen tescilinin Hazine adına yapılması gerekirken, Belediye adına tescil edilmesinin yolsuz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; uyuşmazlık açıklanan bu niteliğine göre, kadastro öncesi sebebe dayalı olmayıp; kadastro tespit çalışmalarından sonra yapılan imar uygulamasının hatalı olduğu iddiasıyla açılan yolsuz tescil iddiasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır....

            ayrı ayrı parsel numarası verilerek tescil işleminin yapılmasının TMK md. 1025 de belirtilen hiç bir hukuki önemi olmayan yolsuz tescil olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile TMK md. 1025 de belirtilen yolsuz tescil nedeni ile davaya konu parsellerden davacıya ait yerlerin davacının hissesi oranında ifraz edilerek ifraz edilen kısımlardan davalıların isimlerinin tapu kaydından iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ. -KARAR- Birleşen davalar, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptal-tescil, elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, zilliyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davacısı olan ... Akça tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz edenin sıfatı ve davanın bu niteliğine göre, temyiz itirazlarının incelemesi Daireye ait olmayıp Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait olmakla, ilgisi yönünden dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DAVA TÜRÜ :Tapu İptali-Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, bağış akti ve protokole dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. İnceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir.Ancak bu daire tarafından; davanın zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil isteği olduğundan bahisle gönderme kararı verilmiştir.Görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.12.2006...

                UYAP Entegrasyonu