Oysa ki incelemeye konu eldeki dosyada davacı dava dilekçesinde açıkça taşınmazı 45 yıldır fasılasız ve nizasız bir şekilde malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığı iddiasıyla zilyetliğe dayalı olarak TMK 713/2 maddesi gereğince tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş, istinaf dilekçesinde de yine davanın dayanağı olarak TMK 713/2 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunduklarını açık bir şekilde ifade etmiştir. Davacının temel dayanağı zilyetlik hukuksal nedenine dayalıdır. Davacı dava dilekçesinde resmi veya yazılı bir şekilde satış sözleşmesinin olmadığı, taşınmaz maliklerinin mirasçılarına ulaşamadığı gerekçesi ile zilyetlik hukuksal nedenine dayandığını açıkça ifade etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, Hazinenin son mirasçısı sıfatıyla açtığı tapu iptali, tescil, birleşen dava ise zilyetliğe (TMK:' nun madde 713/2'ye dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Asıl uyuşmazlık zilyetliğe dayalı iptal tescil isteğinine ilişkindir Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı-karşı davacı vekili 07.04.2010 tarihli cevap dilekçesinde davaya konu taşınmazın 100 yıllık aile zeytinliği olduğunu bu nedenle bu taşınmazın yaklaşık 1500 m2 kısmının davacı adına olan tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm; karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. İlk dava çap kaydına bağlı TMK.683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Karşılık dava TMK. 713/1 maddesine dayalı tespit öncesi sebebe bağlı tapu iptal tescile yöneliktir. Kural olarak çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davalarındaki müdahalenin belirlenmesi tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ile saptanır. TMK.713/1 maddesine dayalı tescil ya da tapu iptali ve tescil davalarında ise davacı iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Ancak, her iki dava türünde de emlakçı bilirkişinin dinlenmesine gerek yoktur....
Kural olarak kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine dayalı olarak açılan tescil, tapu iptali ve tescil davalarında; taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilir. Somut olayda 1999 – 2007 yılları arasında yapılan kanal nedeniyle her ne kadar taşınmaz kamulaştırılmamış olsa bile, kanal nedeniyle dava konusu yer kamu emlakine dönüşmüştür. Bu tür yerler hakkında artık tescile, tapu iptali ve tescile karar verilemez. Kazanma koşullarının oluşması halinde tapu iptali ve tescil ya da tescil yerine dava konusu yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilir. Yüksek Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir. Böyle durumlarda davacıya seçimlik hakkı biçiminde herhangi bir hak seçimi sorulamaz. Mahkemece, somut olguda olduğu gibi durumun tesbiti halinde kendiliğinden tescil veya tapu iptali ve tescil niteliğinde bulunan davaların, mülkiyetin tesbiti davasına dönüştüğü kabul edilmelidir....
Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini istediği görülmüştür. 6100 sayılı HMK' nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah kurumu, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıalarını, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirilmesi imkanını sağlamaktadır....
HUKUK DAİRESİ Dava, tespitten önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin iken yargılama sırasında ıslahla, 4721 sayılı TMK' nın 713/2. maddesinden kaynaklanan olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasına dönüştürülmüş olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından; asıl ve birleşen davada, davacı vekilinin dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı halde ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istediği, ancak 11.12.2012 havale tarihli dosyanın yenilenmesi ve dava değerinin ve dava konusunun ıslahı konulu dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini...
menfi tesbit talebiyle birlikte tapu iptali-tescil talep edilen davada, Mahkememizin yolsuz tescile dayalı tapu iptali davalarına ilişkin bir görevi olmadığı , davanın hukuki dayanağı TMK nun 1024/1 maddesinde yazılı "bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3.kişinin bu tescile dayanamayacağı" düzenlemesidir. Yargıtay uygulaması da ayrıca incelenmiş; menfi tesbit talebiyle birlikte açılan tapu iptali tescil taleplerinin birlikte incelendiği yargıtay 1.Hukuk Dairesinin emsal ilamları (Yargıtay 1.HD 2015/15898 Esas-2017/4236 Karar, 2019/948-2019/4072 Karar bir çok kararı) dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığın sahtelik nedeniyle borçlu olunmadığı halde, icrada satışı yapılan taşınmazın yolsuz tescile dayalı tapu iptali-tescil davasına ait bulunmakla uyuşmazlığın bu minvalde ele alınması gereklidir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil (Olmadığı Takdirde ) TMK 1007. Maddesine Dayalı Tazminat İLK DERECE MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk Mahkemesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 06.10.2021 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK'nin 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Şu halde; her ne kadar, Mahkemece dava; harici satın alma ve temliken tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemi olarak nitelendirilmiş ise de, dava tespit sonrası fakat kesinleşme öncesi haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece iddianın ilk bölümü TMK 724 vd maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek bu yönde değerlendirme yapılmıştır, ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasında davacıların TMK 724. maddesine dayalı bir talepte bulunmadıkları, dosyaya sundukları 1998 tarihli adi yazılı harici satış senetleri ile dava konusu 35 ada 27 parsel sayılı taşınmazda (imar sonrası 1899 ada 3 parsel sayılı) bir kısım bölümleri satın aldıkları iddiasında bulunarak tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe dayandıkları anlaşılmaktadır....